5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1218
Okunma
Boş sayfa kara hatıra
Dönüp dolanıp başımda sineklenen umut
Kokmuş düş
Yarılacak şafak
Sıraya dönüşmüş bir karmaşa
Rengini çözememişken alacanın içinden çıkan
Ela
Kara
Çıyan mavi
Ve renklerin ölümsüz izi
Yani ebedi
Üstüne aldığın renktir turuncu
Aşk gibi
Üçüncü çakradan gelir
Bedeninin ruhu
Tuzu kaçmış ıslanmış kuruluğu
Dudağından dökülendir
Kimsesizlik gibi
Yakıcı ağu
Vurulmuştur gavurun birine
Yattığı yer ince uzun bir avlu
Bir de teneşir
Paklanacak galiba
Hakkı mıdır bilmem saklanmış kaf dağına
Boyutun farkı boyutun uğranamayacak mekan
Hapsolmuş in cin
Yaşamak telaşı uykudan uyan
Hayalime sakladığım bir yılan
Şahmaran
Rahatsız edilmeden o da uyanmaz uykusundan
Ve adı berekettir
Bilmem nerden gelir
Ve hayat
Göğünden uçmadan
Bakmıyor sana
Akıtmıyor zehrini
Dolanıp kuyruğuna vurmuyor kendini
Akrebe değindim şimdi
Deymese o bana bari
Ben saatin içinden bilirim kendisini
Sonra duvara yapışmış
Yaşamak ararken gördüm
Saatin içinden on ikiye bilmem kaç varken
Elinde kızıl bir ölüyle
Dönüyor ve vuruluyor zaman yedi tepeye