Bir nisan günlüğüDün akşama doğru Üzerimde alacalandı hava Koyusuna da katıyordu ki gece vardım eve Bugün Rüzgarın bir ters bir düz esişiyle Kelebek kanatları gibi bir açılıp bir kapanıyor Yeşil yapraklar Sırtımda beyaz gömleğim Manşetten son haberleri okuyorum Latince şarkılar dinliyorum Martın vedasına fena bozulan siyah kedi siyami Tezgahtaki şen pazarcı gibi yıkıyor ortalığı bahçede Dün çok samimi ve içtendi havan bir ara ne iyiydi zaman An içinde kaldı Mart sonu nisan gibiydi Hafif yeşillendim Bugün latince sevsene beni Bahçenin bir köşesinde Ortancasız bir bölüm toprak Bir kaç mart çiçeği solmuş kırılan güllerden biri dikenine ip dolamış intihar eder gibi Dokuz canı olan gül değilmi o Orkide gibi canlanıyor Öldü sanıyorsun Her şeyi duymuş dilde samimiyet olunca kalbe ulaşıp diriliyor çiçekler Maykomu hatırladım şimdi Ah ne severdi gülleri ben de seviyorum canımızın sıkılmasını hiç sevmezdin Ve irmik helvasını Paşa çorbası iç sütlü kahve iç Kaptan swing ve zagordan önce Gazetenin her köşesini oku derdin Canımızın sıkılmasına hiç vakit yok şimdi Bugün en sevdiğin tatlı olan Kadayıf yaptım senin için İrmik helvası yerine Nurlarda kal.. |