AHLAT SENİ ÖZLEMİŞTİR BİLESİN!!!
BİLESİN !!! ( AHLAT )
Uçkun, kenger, jağlar hayal olurken Sor balığı, Yam balığı, anı kalırken Ayran aşı, turşu aşı seni anarken Ahlat seni özlemiştir... Bilesin! Ot dağında, berhanada yatarken Palak alıp çavlarını eşerken Lagırdanın seslerini duyarken Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Harman için hazırlığın yaparken Gam üstünde türküleri yakarken Cıralarla soğuk suyu içerken Ahlat seni özlemiştir…Bilesin! Akşam olup nahırını beklerken Nahırcıya bir çalım da atarken Sıcak süte ekmeğini banarken Ahlat seni özlemiştir…Bilesin! Uzak diyarlara gözün dalarken Yüreğin atıp, bağrın yanarken Gözyaşların boğazında kalırken Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Şafak vakti ezanla uyanırken Annenin tandır kokusunu alırken Koyun kuzu meliyormuş sanırken Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Yağmur çamur, damcı varken gözünde Uçan kuştan selam saldım özümde Ah bir haber derken Ahlat düzünde Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Doğum ölüm hep gözünde tüterken Toyda davul zurna halaylar varken Çöreklerin kokusunu alırken Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Mazlumyegül Caddesinden geçmeden Havayinin, Sultan Seyidin suyundan içmeden Parkta oturup Van Gölünden geçmeden Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Nerede olursan ol, yanar yürek kor gibi Hatırlanır, ana-baba el gibi Kavuşmasak toprak gibi su gibi Ahlat seni özlemiştir… Bilesin! Mazlumyegül caddesinden geçmeden, Havayı Baba, Sultan Seyit suyundan içmeden, Parkta oturup, Vangölü’nde çimmeden Ahlat seni özlemiştir bilesin! Birgül Kırklar OTLU 11.08.2010 AHLAT |