Doksanyedi
Gönül kervanı yola düşolmuş
Bir çift kara göze vurulmuş Kara kaş ortasına Otağ kurulmuş Dermanı yoktur cana cananın Sırmaların tel tel taranmış Hilal kaşlar sürmelerle boyanmış Yanakları elma elma kızarmış Gerdan beyaz Kuğu gibi salınır Yeleli atlara binip gidersin Uzun yolları kısa edersin Bazen rüzgar olur esersin Bazen gönül gönül gezersin Bir dipsiz kuyudan beter Ne başı belli nede sonu Bu aşkın fermanı Dile düşeli Kül olur tutuşur Kendince gayrı |