Sessiz anların sokağında
söndüremediğim
siğara izmaritleri gibi her bakışında yaktın yüreğimi memleket memleket gezerken her güzel kadında ben seni düşlerim lehcesi anlaşılmaz kara kuru cılız olsada gövden ruhumun elinden tuttu birkere bilmeden sen grift çıkıntılarını sevdim tene dair sessiz anların sokağında dağınık yataklar gibi dağınık kalkardı ruhlarımız dokunurken sırtına busesini gizlerdi kadehinde sevişmelerin lebi izlerini taşırdı deplenki gibi saplanırdı böğrüme dumanı tütmemiş siğaranın bugulu camlar ardından bakar gibi kayboldu gözlerinin rengi ne demlendi hayatım ne devrinde dem |