Gözlerimiz duman duman
Sözcüklerim işgal etti mısralarımı
Aşk katline vacip dedi sevgili Savunmasız bıraktı ellerimde ki papatyaları Fotoğraflara hapsetti Güneş’in doğuşunu Yağmurun gevezeliği tuttu Döküldükçe döküldü avuçlarıma Ki Bu avuçlarda tattık ateşi Gözlerimiz duman duman Susmalarını kutsal bildiğim yüreğim Geçmişin islerine bulanmış ruhum Nazıma da niyâzıma da perçemi düşer gidenin Nar tanesi özlemim yedi kat el olmuşa Taş kestim sabahın ayazında Vedasını salıvermiş mektuba Yabancısı olduğum caddelere kusmuş ayrılığı Kırılan kanadım tutmaz oldu |