Altınbaş Çayı
Gerilir teşneliğin gümüşten tunçtan yayı
Duru sular düşünde porselenle söyleşir Günün girizgâhına taktır altınbaş çayı İnce belli cerenler güzelliği üleşir Karası ki Leyla’nın hülyasından yâdigar Berrak bakışlarını andırır ışıltısı Kara çayla şenlenir dört mevsim bizim diyar Suzinak beste olur rüzgârın fısıltısı Altınbaş’ın demiyle bardaklar buğu buğu Şükre açılan kapı bu anda hiç kapanmaz Zarafeti resmeder hayallere bir kuğu Çaya kötü diyeni ehlidil kırk yıl anmaz Çay karası naz olur güfte olur söz olur Çay melikesi gider Kafdağı’nı yurt tutar Hasret çöker sineye yürekler göz göz olur Çaya teşne dudaklar bu demde kalır nâ çar Ankara, 12 Mart 2021 İbrahim Kilik |