BOŞA GEÇTİ SAY...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bekir Oğuzbaşaran;
ÖMRÜN BOŞA GEÇTİ SAY, şiirin hem ana redifi, hem de adı.Zaten Mecit Aktürk, şiirini bu redif üzerine bina etmiş.Nazım biçimi; koşma.Sekizinci dörtlüğün son iki dizesini şiirin en sonunda tekrar etmek suretiyle adeta altını çizmiş.Birinci dörtlük çapraz kafiyeli, sonraki dörtlüklerin ilk üç dizesi kendi aralarında, dördüncü dizeleri ise birinci dörtlüğün ikinci ve dördüncü dizesiyle kafiyelendirilmiş.Ana kafiyeler mısra başı kafiyesi olarak kullanılmış.Akmadıysan/Bakmadıysan/Bıkmadıysan/Yıkmadıysan/Çekmediysen/Çıkmadıysan/Çökmediysen/Dökmediysen/Ekmediysen...Dikkat edilirse bu kelimelerin ekleriyle kaynaşmamış hâli şudur: Akmadı isen.Akmadı; olumsuz fiilin görülen geçmiş zaman çekimi.isen; i-mek fiilinin şart hâli. ( ikinci tekil şahıs)Bunlar kaynaşınca Akmadıysan ortaya çıkıyor ve bütün bu anlamları bünyesinde barındırıyor.O hâlde " ömrün boşa geçti say" bir şarta bağlanmış.Şayet ana kafiyedeki bu olumsuz fiiller olumlu ise o vakit, ömrü boşa geçirmemişsin, demektir.Ancak bu çok çok nadir ve zor görülen bir durumdur.Aslında şiir, insanları uyarmak gibi birgörevi de üstlenmiş.Nefsine uyma, ruhuna uy.Bunu tebliğ ederek değil, telkin ederek yapıyor.Şiirde yarım ve tam kafiyelerle, ek ve kelime hâlindeki rediflerle çok güzel bir ahenk meydana getirilmiş.Lirik bir şiir.Telmihler yerli yerinde.Teşbih ve istiâreler hoş.Belli ki, melun’la kastedilen şeytandır, Han’la kastedilen ise dünya...Şems, iki manada birden, tevriyeli kullanılmış.Sonlardaki mesajı da Yunusça...Usta işi bir şiir.İnsanın dilinde su gibi kayıyor...Dünya ve ahirette müflis olmak istemiyorsan, son pişmanlığın fayda vermeyeceğini düşünerek hareket et ve önlemini çok geç olmadan al, diyen şairimizi bu nitelikli şiirinden dolayı kutluyorum. Tebrikler. Vedat Ali Tok; “Ömrün Boşa Geçti Say” başlıklı şiir 6+5 duraklı 11’li hece ölçüsüyle söylenmiş. Genellikle yarım ve tam kafiyeler kullanılmış. Şiirin ana redifi aynı zamanda başlığıdır. Nazım şekli koşma olan şiirde ilk dörtlük çapraz kafiyeli, sonraki dörtlüklerin ilk üç mısraı kendi aralarında, dördüncü mısralar birinci dörtlüğün ikinci ve dördüncü mısraıyla aynı kafiyededir. Şiirin muhtevasına baktığımızda bir tür nasihat görüyoruz. Şiirde hayat nasıl güzel yaşanır, ömür nasıl dolu ve doğru geçirilir sorusuna cevap veriliyor. Şair bu cevapları verirken kavramın olumsuz şart şeklini tercih ediyor ve okuruna/muhatabına belli başlı birtakım davranış ve düşünceleri yapmadıysan “ömrünü boşa geçti say” diyerek bir bakıma zaman geçmeden muhatabının aklını başına almasını tembih ediyor. Pekiyi nedir bu tembihler? Dünya aşk üzerine kurulduysa sen de aşk ile yaşamalısın. Kur’an-ı Kerim’in emrine uyarak okumalısın; hayatı, dünyayı, insanlığı… Günahlardan sakınmalı, yaşanmışlıklardan ders almalısın. Şeytandan sakınıp Hakk’a sığınmalı; Ondan gelene katlanmalısın. Ömrün fani olduğunu aklından çıkarmamalı, dünya hayatında kazandıklarının da geçici olduğunu bilmelisin. Vakit varken işlediğin günahlara pişman olup tevbe kapısına yönelmelisin. Ve gönül gözünü daima açık tutmasını bilmeli, geçici sevdaları bırakmalısın. Şiire, telmih, teşbih, tevriye, iktibas, istiare, mecaz gibi birtakım edebî sanatlarla estetik bir güzellik verilmiştir. Şairi ve şiiri tebrik ederim. *** ŞiiRDiLLER AKADEMiSi’nden *** Aşkın gözesinden derip özünü |
Azrail gelince,ruh durmaz tende,
Gelene kalmamış,bulmaz gidende,
Sökmediysen ömrün boşa geçti say...
Nurettin GÜLBEY
Saat : 13:06
12.03.2021
Yalova
Tebrikler üstadım...Güzel ve anlamlı bir şiir...Selam ve saygılarımla...