Bir çakıl taşıdır kalbimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Derler ki,
Sahil kıyısında duran kıymetsiz çakıl taşını kuvvetli bir dalga çeker denize. Onu bir midye yakalar ve sarar. Uzun yıllar süren bu sargıdan dünyanın en kıymetli mücevherlerinden İNCİ oluşuverir. Çakıl taşının İnciye evirilen metaforunda; sıradan Anadolu insanın bir lider elinde nasıl incilere dönüştüğünü anlatmak isterim, sevgiler... Bir çakıl taşıdır, kalbim Değmedi hiçbir el; Sürüklendi bunca zaman. Götürmedi hiçbir yel, Yüreklendirmedi hiçbir zaman Zaman, bozuk bir saat tik tak Tutukluyum hala bu yer, bir yatak Tılsımlı bir el sarıyor geceyi, Rüyam, hem pek yakın hem pek uzak Bir peri sevincidir; gözleri, deniz mavi rüyam, Bir çakıl taşıdır kalbim; mavi denize üryan Mahir bir el yakalıyor beni Ayılıyor ruhum, çekiliyor saten yorgan Sahir bir elde atıyor kalbim.. Atılıyorum denizine... Sarıyor mavi Sarıyor beni , deniz gözlü bir peri ve nasıl Olurdu ki çakıl taşı bir inci ? Nasıl olmasın ki ? Sarınca çakıl taşını peri Hem nasıl seslenirdi bir inci ? “Çocuk !” derken kaplar her yanı sevinci Mesela, ayakta kalırız, kepenek omuzda bir çoban oluruz o yamaçta Mesela, dizimizi kırar bağdaş kurarız Elleri dizlerinde imam, elleri nasırlı çiftçi oluruz omuz verirken, hemen yanı başında ve dahi verebilecekken başlarımızı Başlarımız pür dikkat, yanı başında Bi seslense der zihnimiz kulağımız, Kalbimiz ayak uçlarında; kalbimiz zillere basıp kaçacak çocuk heyecanı Bi seslense öylece donup kalacağız. S(y)N |
Değersiz dediğimiz çok şey insan elinde maharetli biri olup çıkabiliyor tıpkı midyenin içinde basit bir kum tanesiyken inciye dönüşmesi gibi. Yeter ki o insanlara bu imkânları sağlayabilelim.
Tebrikler güzel ve manidar dizelerinize. Teşekkürler...Saygıyla...