Ezelden Ebede Yürüyen Zamanİçinde kaybolamadığımız engin okyanus, dağlar, ovalar, vâdiler aştığımız binek, uykusuna doyamadığımız karanlık gece, işlerin bitirilemediği kısa gün, bir türlü karşı kıyısına varılamıyan esrârengiz ırmak, ömür boyu devam edip mezun olamadığımız üniversite Gün gibi âşikâr günahları örten, zifiri karanlık niyetleri gün yüzüne çıkaran, küskünleri buluşturan, kırık kalpleri tamir eden, aç bi-ilaç yoksulları bir dilim ekmekle mutlu kılan, acıkınca mutlu olabilen zenginlere yemek beğendiremeyen, mâhir, müstehzi, sabır küpü, mîmar, tabîb, reis-ul umerâ Âdil sultanları, zalim zorbaları, mazlumları, yetimleri, dertlileri, âlimi, cahili, entel ve köylüyü hem tevazu, hem tekebbür ehlini hem tilkileri, hem tavukları kâtili ve maktulü aynı gemide farklı limanlara taşıyan esrârengiz, bilge, siyaset dehâsı, kaptan-ı deryâ Deneme yanılmalı tecrübe tahtamız, sık sık kaçırdığımız tren, geç kaldığımız imtihan, hasretiyle yanıp tutuştuğumuz bir türlü kavuşamadığımız vefasız sevgili, iyi günde, kötü günde hep yanımızda olan sâdık dost Hem bizi kuşatan, hem bizden bihaber bize bigâne bir sis ummânı, ihmal, isyan, nisyan ve nedâmetlerin kayıt defteri Umut denizimiz, mu’temed emanetçimiz, dünün, bu günün ve yarınların sır kâtibi, emîn, vakûr, muntazam adımlarla, müseccel ezelden, mukadder ebede yürüyen zaman… İdris Esen, Nisan, 2017, Erenköy |