cherokee// . . . dili, derisi, rengi yoktur aklın akıl ki, fikrin yegane gölgesidir güne, güneşe uzanan salkım, saçaklı en kısa hikayesidir... / ölüm yoktur, yoktur ölüm aslında kanadıkça, kanatlandıkça harfler doğar sancısında anlam, şekil alır, yeşillenir kelimeler ağla, asla utanma korkma ağlamaktan ağladıkça güneş açar karanlık ve ok misali yaylanır aklın esaretinden, mayalanır fikrin dilin, dudağın, ağzın, kurağın az biraz kasırga da olsa birazdan da çok aşk ol, aşk ol inadına suyuna, huyuna cemreleşen habitatında dünü. güne sarıp, sarmalayıp sokamazsan yanın soluna, yarınlarının soluğuna söylemediklerin olur tek, tek söylediklerin boylu boyuna en kutsal öğretendir kalbimiz vicdanımız ki bizlerle daimi hasbıhal kulak ver, verdiğin kıvamda duymakla kalmaz anlarsın da nedir, nedir ki hayat... ışığına üşüyen ateş böceği mi, yoksa gün batımıyla süpürülen gölgeler mi istesen de uyandıramazsın uyuyor gibi yapanı, yatanı sahi, nedir hayat... hayat, ağlarken doğduğunda sana çiçek açabiliyorsa yaşamaktır, gülerken öldüğünde çisillenebiliyorsa toprağına layıkıyla ölmektir... / dili, derisi, rengi yoktur aklın akıl ki, fikrin yegane gölgesidir güne, güneşe uzanan dallı, budaklı en uzun hikayesidir... . . . // ilhanaşıcışubatikibinyirmibir |
Yegâne güne, renge, denge
Ya kalbin, ne aklı ne fikri ne düşünce
Bilirsin, hissedilen sadece ve sadece
Ölüm
Ölümseme
Fark buradaki kanadıkça yeşillenir
Mavisine ağladıkça susku börünür
Siyaha börünür sigara dumanında efkara
Gözler utanır ağl-anmaktan
T/aşınan kalb ağır, güne güneşe
Lâkin karanlık, karanlıklar korku sarmaz
Var olan, olanda var olmamak hüzüncül
Günahı, sevabına
Aşk olmak, kokuna sarmaya
Her güne yarına sarıp soluma
Yarınım, yarınına d/emekten almak.
Keşkeler
Keşkelenmez hayata
Hıçkırık olur boğazında
Neyse, neyseki
tutkunası çiçekler nefese, nefesle.
Öyle diyesim var hayat
Efil efil sözülür yüreğimden
Susku börünür dilim.
Şiirin şairine dostlukla..