İLKBAHAR SENFONİSİ
İLKAHAR SENFONİSİ
Günler uzadı, doğa güneşle canlandı yine Uyanışlarla yeşil yaprak türküsünde dallar Tozpembe duvaklı bahçeler, düşlerimde Girne Bir miski amber yaymakta, turunçlar, portakallar Beşparmak Dağları, makileri süsleyen allar. Yamaçlar üzerinde, sarı menevişli bir tül Coşkun bu bahar yangını, kış hüznünü yok eder Derenin ninni sesi, tutkularla akan gönül. Ey ömrümün baharı, ey beni bütünleyen yâr Göğsümde dayalı başın, ‘ne dert kalır ne keder!’ Canlanınca doğanın ruhu, tavlanır topraklar Toprağın analığında, sonsuz bolluk bereket Sevginle büyüdüğüm, sevdalandığım ilkbahar İlk aşkın mucizesi, ruhu kuşatan saadet Aşk yuvamız çiçekten kulübe, bulunmaz servet. Kırlangıçların sesi, aydınlık saçan gökyüzü Gelincikler arasında Turaçların ötüşü Sularında yıkanıp, aşklarken Akdeniz’i Gökte yıldızlar haykırdı; sökün eden ateşi Gecenin ay ışığında uyutmuşuz güneşi. İlkbahar senfonisi, bu diriliş, bu gerçeklik Ne güzeldir ‘Akdeniz Akşamları’, ah ne güzel Ne derindir yasemin kokularında sevdalık Lav şelalesine eş yanar tende kösnül emel Öpüşler, sevişmeler…Beklenensin baharla gel. Her bahar yangınında içimde açan çiçeksin Aşka akan sonsuzluk nehri, yoluna ölüşler Ben aşkın kürek mahkûmu, sen ki dünyada teksin İki sevgili bir gölge sevdaya yükselişler Ah gençliğin alevi, aşk ötesi mavi düşler... GÜLŞEN ŞENDERİN |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________Selamlar