HaikularŞiirin hikayesini görmek için tıklayın I. Haiku: İlk dize ile Barış Pınarı Harekâtı anlatılmaktadır. Bu Harekât 9 Ekim 2019 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Millî Ordusu grupları tarafından Suriye’nin kuzeyinde tek taraflı özerklik ilan eden Suriye Demokratik Güçleri’ne karşı başlatılan sınır ötesi askerî harekâttır. İkinci dize Osmanlı İmparatorluğu’nun buradaki müktesebatını anımsatır bizlere. Son dizesinde ise ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin, Rusya’nın, İran’ın ve Arap ülkelerinin bu Harekâta karşı çıkmalarını, adeta duvar örmelerini anlatmaktadır.
II. Haiku: Düğün arabalarının arkasına bazı yerlerde teneke bağlamak geleneği vardır. Bu gelenek 1980’li yıllarda çok yaygındı. Tenekeler, genelde egzoza bağlanırdı. Yeni evli çift, araçlarına teneke bağlandığını fark edemezlerdi. Araç ilerledikçe teneke aracın arkasından asfalta vurarak tangır tungur diye sesler çıkartırdı. Bu gelenek bize biraz tuhaf gelse bile günümüzde düğün konvoylarında silah sıkmaktan veya korna çalmaktan çok daha zararsızdı. Gelin arabalarına teneke bağlamak yabancı filmlerde de birçok sahnede yer alır. Özellikle Fransız yönetmenler bu sahnelere filmlerinde çokça yer verirlerdi. Hatta şu meşhur Polis Akademisi filmlerinin birinde de Tackleberry’nin düğün arabasında varil bağlanmıştı. III. Haiku: Alkım, ebemkuşağı, yağmurkuşağı, eleğimsağma ve alaimisema diye adlandırılan yedi renkli kemere sahip olan gökkuşağının dibinde bir küp altın olduğu düşünülür. Bir efsanede şöyle anlatılır: ‘Bir zamanlar Vikingler İrlanda’da yaşamış. Bu zaman diliminde her yeri yağmalamışlar. Çaldıklarını da boş arazilere gömmüşler. Cinler bu sermayenin Vikingler in çalarak elde ettiklerini biliyorlarmış ve bu olay cinlerin bütün insanlara olan güvenini kırmış. Kendi altınlarını insanların çalmaması için küpler yaparak gömmüşler. Efsaneye göre gökkuşağının bitiş ve başlangıç noktaları cinlerin bir küp altın gömdüğü yerlere denk geliyormuş.’ Gökkuşağını görebilmek için güneşi arkamıza alarak yağışa doğru bakmamız gerekir. Yani bu renk cümbüşünü sadece sabahları batıya, akşamları ise doğuya baktığımızda görebiliriz. Bir Kızılderili atasözü “Gözlerde yaş yoksa ruh gökkuşağına sahip olamaz” diyor. Gerçekten de gökkuşağının oluşması için havada da mutlaka yağmur olmalı. Haiku’da; ‘Ebemkuşağı Uzattım kollarımı/ Sarıl boynuma’ denilirken aslında sadece gökkuşağının güzelliklerinden bahsedilmemekte, ilave olarak o gizli servetlerden yani yârin boynunun eskiden beşibiryerde misali altın gerdanlıklarla dolu olması istenilmektedir. IV. Haiku: Büyük Okyanus’taki Tonga Takımadaları’nda patlayan bir denizaltı yanardağının püskürttüğü lavlardan yeni bir ada oluşmuştur. Haiku bu anı betimlemektedir. V. Haiku: İnsanın kusuru mutlaka görülür. Bazı kimseler, sırf canımız sıkılmasın diye, doğruyu söylemeye çekinirler. Fakat gerçek dostlar, kusurlarımızı düzeltmemiz için onu söylemeyi borç bilirler. Buna rağmen dostun doğru sözü bize acı gelir. Kimi insanlara kusurlarını söylemek çok acı gelir. Çünkü bu tür insanlar ya foyalarının ortaya çıkmasını istemezler ya da doğru sandıkları hareketlerinin yanlış olduğunu kabul etmezler. Bu durumda çoğu kişi kusurlarını düzeltmek yerine gerçek dostlarından kaçarak aslında kendinden kaçmaya çalışır; ancak buna muvaffak da olamaz. VI. Haiku: İnsan ne kadar yaşarsa yaşasın ömür hep kısa gelir nedense bizlere. Ankebût suresi 14. ayet: ‘Vaktiyle biz Nuh’u kendi kavmine resul olarak göndermiştik. Nuh, bin yıldan elli yıl daha az bir süreyle onların arasında kaldı. Sonunda zulümlerini sürdürürlerken onları tufan yakaladı.’ VII. Haiku: Azerbaycan’ın Karabağ’ı işgal eden Ermenilerden geri alıp azat etme süreçlerini ve Azerbaycan Cumhurbaşkanının tarihi konuşmasını anlatmaktadır.
Haiku, okunduğundan çok öte anlamı olan, derin düşünmeyi gerektiren şiirlerdir. Haiku, edebiyatımızda fazla yer almadığı için genelde şairin vermek istediği mesajlar okur tarafından anlaşılmamaktadır. Okurun haikunun lezzetini alabilmesi bakımından, bir kereye mahsus olmak üzere, aşağıdaki haikularla verilmek istenilen mesajlar şiirin hikâye kısmında açıklanmıştır.
I Önümde pınar Arkamda ulu çınar Her yanım duvar II Boş bir teneke Gelin arabasında Çarpar asfalta III Ebemkuşağı Uzattım kollarımı Sarıl boynuma IV Volkan patlıyor Bir ada doğuruyor Issız okyanus V Dost acı söyler Doğru söz acı gelir Dost acı gelir VI Sabun köpürür Birkaç saniye ömür Ölüm köpürür VII İti kovalar Azatlığın peşinde Türk’ün ordusu |