SUSKU...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İlahi bir düş’ün bestesinde saklıyım, akçıl acıların da hayli rağbet gördüğü bir ikilemde sırtlandığım sayısız iklim gibi kurum kurum gezinenlere filan da ilişmiyor gözüm ve sabitlendiğim tek bir nokta var elbet duyguların ikramı iken kıyama durduğum bir aşkın rahmeti ile besleniyorum sonra da üstüme aldığım susku ve hamt şalı ile dalıyorum uykuya elbet yeniden uyanmanın mümkün olmadığını bilircesine… Atıl bir yürekten fazlasıyım Ne atık suyu ne de ahrazların söndüğü Gölge saklı bir kuğu gibi s/üzülüyorum içre Sabit kıldığım sadece bedenim Şiar edindiğime ise sadece O şahit iken Kukumav kuşlarından çaldığım sessizliği, Yalnızlığı payidar kılıyorum en çok da İçine g/izlendiğim bir susku sayesinde Sessizce hasbıhal ettiğim bilumum yürek Ne canlı olmaları umurumda Ne de cansız bedenlerine vakıfım. Rengim beyaz bazen pembe İçimde kalan ukdelerde yarattığım Bir cennetin nöbetçi şairiyim Ne yaşadığıma kani Ne de yaşadıklarımı anlatmaya meyyal Kabaran bir iklim gibi kanatlarım: Kandığım kadar kanadığım İlhamın illa ki cihanın sunduğu acılarım Asla da açılandıramadığım… Bazen reşit bir sözcükte salınan hüzün gibi Yeşeren ağaçlara dokunan rüzgâr gibi En çok içimde saklı sayısız rüya gibi. Sancılı bir mevsim Görünenden öte uzun çok uzun mealim Sözcükler dahi yetmezken Neyse artık şiarım Müzmin bir bulut kaybolan Mazlum bir yürek illa ki Severek ihya olan. Vakıf olduğum ne çok şey sözcüklerden aşırdığım Resmi olmayan bir şehir gibi Sadece içimde saklı sakinleri Sessizliğin de recmi Bir hutbede kendimi bulduğum Nihayetinde savurduğum bir nida gibi Körüklenen duygularım Haşmetli rahlesi inancın Aşka kayıt açtığım her anda Saklı elbet nazarımda göçen kimse. Nezdinde mevsimin Çürük vişne rengi ceketim En alımlı düşte yaşarken Yaşattığım bunca duygudan Firar edemediğim kadar da kanıksadığım Bir mihenk taşı belki Aklımın kıvrımlarında sönen o balon Uçuşa geçen benliğime değen Rabbim Beni benden eden bunca insan Sevgiyle dokunduğum asla değil yalan. |