ZEYTİN AĞACINDA
“Aşık bir rüzgar eser dallarına
Yaralı bir gönül tırmanır en ucuna Tepeden tırnağa depreşir zeytin ağacı Güneş, ışınlarını sarınca her yanına Yavaş yavaş gider bağrındaki acı” Sarmaşık misali sarar yeşilin beni Salkım salkım üzüm taneleri gibi Sıralanmış yeşil yeşil zeytinlerin Sıcaklığında güneşin kızarmayı bekleyen Sim teni göz alan yabancı turistler gibi Dağılmış gençliğiyle söz anlamaz er gibi Dinçliğini ve gücünü kaybetmiş bedenim Dallarından koparırken bir bir zeytinlerini Dargın duruşunla duraksadı dalgın elim Diledim bir an:” Yeşilin olsun benim tenim” Topladığım her zeytin tanesinde Hissettim acını yüreğimin bin paresinde Hafiflemenin rahatlığı bir omzunda Yavrularından ayrılmanın buruk sızısı Yüreğimle kaynamış diğer omzunda Sal yeşilini sal gönül çölüme İndir yağmurunu şiir dilime Beraber kafa tutalım ölüme Baktığım her dalına aşığım ben İster bir ister on zeytin ver elime Yavrusunu esirgeyen bir ana kedi gibi Saklarsın benden tanelerini bir bir Tarzan misali çıktım dalına belki erken Koparmayayım diye dallarından incilerini Esirgersin cömertliğini görerek beni hakir Ölümsüzlüğe erişmek mümkün mü faniden Dolaşırken dalında aşık oldum sana aniden Ağacında dolaşmak doğurdu beni yeniden Tılsımını hissettim, hayran kaldım baya Yaprakların bile şifaymış ağrılıya sızılıya Aşkım sevgi, aşkım vefa, aşkım doğa Yerdeki basit bir ottan en kadim ağaca Hayatın anlamı ve tadı birlikte sefa Uzat zeytin ağacım Hayrani’ye her dalını Söyleyelim ikimiz, kainatın esrarını... muharrem delibaş 4-8 Kasım 2020 |
Emeğine yüreğine sağlık
________________________________Selamlar