Bizim köylü Hüsnü’nin ağzından duyduklarım. Gönlümde tohum idi, büyüdü fidan oldu. Dalını budağını, kalemle soyduklarım. Giyinip süslenince bir şiirde can buldu.
Böyle bir şey görmedim. koskocaman bir kafes. Dediler beş yüz kişi, alacak bu Teyyare. Göğe çıkmazdan önce, kulağıma gelen ses. Sankı benim beynimi, delecek bu Teyyare.
Ölçmedim ben çapını, bilmem kaç karış boyu. Büyük müdür gözesi, yeter mi bunun suyu. Ya gevşerse meredin, bir vidası bir yayı. Karanlıkta nereye, dalacak bu Teyyare.
Kim çıkardı hiç yoktan, İstanbul’a naklimi. Nasıl oldu da bindim, kurtlar yesin aklımı. Yüzüm sapsarı oldu, görseydiniz şeklimi. Gizlediğim halimi, bilecek bu Teyyare.
Yürürken kağnı gibi, durup birden hızlandı. Kuşlar gibi süzülüp, fırtınayla sözlendi. Zelzeleye tutulduk, bir buluta gizlendi. Kendini orta yerden, bölecek bu Teyyare.
Havada volta atan buluta biner binmez. Sanki içim eridi, bulutun yaşı dinmez. Tükendi mi nefesim, göksüm kabarıp inmez. Ölümümüm sebebi olacak bu Teyyare.
Geçti dağdan, ovadan bir denizi dondurdu. Çok sürmedi dostluğu, dalgaları söndürdü. Süzüldü koca yola, kendisini indirdi. Bizleri Birisi’yle salacak bu Teyyare.
Teyyareler iniyor, yola ikişer üçer. Bağımlısı olanlar, hava yolunu seçer. Benim gibisi ise, çevrilip döner kaçar. Aklımdan gitmeyecek, kalacak bu Teyyare.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Teyyare şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Teyyare şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Saygı ve selamlar.