SEVDANIN RENGİ
SEVDANIN RENGİ
Sarp dağların yamaçlarında akan Billur sular misali Sevdalandım renklere Bir bir, tabiatın ikramı gözlere Hepsi buluşunca gökkuşağı Yağmur ve güneşin visali İşte bak çepeçevre gökte, rengârenk çiçeklerde Hayalleri umutlarla buluşturan Ufukların müjdecisi Uzaklara kadar baştan başa tavana döşeli halı Göklerin atlası, Sevgi rengi mavi mi? Aşk ki hayatın girift ipliği Kader biçer istediğine âşıklık gömleği Hüzün, aşkın yemeği, gözyaşı ilmeği Düşlerde sürer yaşama isteği Çeker hayata bağlar yeniden Pembe midir hayallerde yeşeren? Mevsimleri kalbe doldurup taşıran Buram buram yaşama sevinci kokan Cıvıl cıvıl baharlara koşan Dağların eteklerindeki bal petekleri gibi Gözleri kamaştıran, akşamın altınları Sarışınlardan rengini alan sarı mı? Dolunay misali büyülü perilerin Güzelliğin, inceliğin, zarafetin, Gençliğin ve saflığın aklığı Sabahın gümüşleri Hayal gemicikleri tüyden hafif bulutların Cümle fidan kızların gelinlik rengi beyaz mı? Tepeden tırnağa ürperten Kıskançlık kumaşıyla kalbi kuşatan Karşılıksız çek gibi kandıran Kışın savuran yazın kavuran Umutları bir bir kıran, kumpas kuran Ayrılığın ve ölümün karası mı? Gözlere katarken nice nice hülya Gören gözler yaşar bambaşka bir rüya Bu gözler tanımaz hiçbir kural, hiçbir perva Bu gözlerde kat kat Bitkilerin dokusu, çiçeklerin kokusu örülmüştür Yeşilin vurgununun iflah olmadığı görülmüştür Ben güneşin akşam kızıllığını içerken Kraliçeler i mge yıldızlarında konuktular Bensiz renklerin cümlesi hayli soluktular Benim için karıştırdı sarıyla siyahı Amatörce boyadı filelerini 16 yaşında bir delikanlı Güneşin altın kadehinden billur badesini içirdi Ve beni Hayrani’nin gönlüne bulaştırdı. Rengimle kuşattı şiirlerini dillerde dolaştırdı Turuncuyum ben gizem, kararlılık ve ateş bendedir. Sevda ateşlenir, kanda delice dolaşır Adım adım tüm hücrelere bulaşır Ölçü, ayar kaçar, tutkular oynaşır Kanayan yara bir an için kabuklaşır Ve aşk kırmızıda tonlaşır. muharrem delibaş ( 2016 – 01/23/ 2021) |