Anlamlar, edebiyatın bilim dilinde,
Dilim tutulmuş, ağzımın içinde.
Kılcal damarlarım, ani bir şok içinde,
Şaşkınım, heykel gibi son bakışına.

Bir bağdaş, küçük bir tabure üzerinde,
Ellerim tutulu, başımın üzerinde.
Sorular uzun bir ipek yolu şeridinde,
Şaşkınım, heykel gibi son bakışına.

Eski bir saat vardı, kolunun üzerinde,
Yüzündeki hal, çözümsüz bilmece.
Yüreğime oturmuş, kurşun taa içimde,
Şaşkınım, heykel gibi son bakışına.

Soğuk bir nefes saklandı içime,
Benzim solmuş bu felaket içinde.
Zaman geri döner mi bir biçimde?
Şaşkınım, heykel gibi son bakışına.

Gök yarıldı sanki, son sicimde,
Gözyaşımın gözyaşı, sıcak biçimde.
Damıtıyor kirpiklerim, elek içinde,
Şaşkınım, heykel gibi son bakışına.

Bütün duvarlar yıkılmış birer birer,
Kelimeler sustu, sessizlik iner.
Bir anlık bakışla düşer bütün hayaller,
Şaşkınım, heykel gibi son bakışına.