Yalnızlık çiçeği
I
Gecenin düşüne kapılmışım Akşamın ıssızlığına aldırmadan Dalgın yüreğinin Yelkeni olmuşum coşan sularda Maviye çalarken gözlerin Yokluğunda sığınırım dalgalarına Örtsün diye beni Bir orman şelalesi gibi Akışkan ve gür olurum Yüreğinin titreşimlerini Hissederim esen rüzgarda Bulutlar oynaşırken düşlerimde Bir fısıltı yağmuru gibi Yağarsın ince ince Belki de yüreğine sığınmış Islak buluta dönüşürüm o an II Her gece bir çığlıkla uyanırım İçimdeki karanlığı patlatırım Avuçlarım yapıştığında aydınlığa Derin bir nefes alırım Alevlerin sardığı bir gecede Üşürüm yalnızlığımdan Uyandırmak için seni düşümde Kırarım gecenin çemberini Sol yanım çok acır İçtikçe umutlarımı Sonsuzluğa çivilenmiş Bir yıldız gibi dalarım karanlığa Kan sızar yüreğimden Göğün derinliğine Uçurumların derin oyukları Ağıt gibi oturur bedenimde Yalnızlık sirenleri çalarken İçerim avuçlarımdaki gözyaşlarımı Yüreğindeki kara bulutlar Dönüşmeden yağmura Üşüyen avuçlarını ısıtır Gecenin sessizliğinde yıldız toplamak III Öyle bir türküdür ki bu İnce ve uzundur melodisi Çığlıklarla parçalanmış uykularını Geri getirir sana hiç acımadan Yüreğimin yağmurlara Tutulduğu gün Düşlerimde sürükler beni yalnızlık Bir kokuyla sararım çıplaklığını Yalnızlığım gibi bin parça olmadan Bir deli rüzgâra dönüşür İçimdeki sensizlik korkusu Alır götürür beni Susuz ve kıraç topraklara Patlatırken gözlerindeki umutları Yakar içimi sessizce Düşen bir yaprağın Son çırpınışlarıdır İçimdeki yalnızlık çiçeği Mehmet ACIOĞLU 25.04.2014 |
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle KUTLUYORUM...