MASAL
Yalın ayak yürüyorum sana
Bir temmuz sabahı Tan yeri halen alaca Deniz sakin Çakıl taşlarını hissediyorum Ayağıma batan anılarla dolu bir yolda Güzel anıları Acı hatıraları Uzun zaman aklında sinemde yer yapmış Artık hissizleşmiş bir zula Sanki hep oradaymış gibi Zaten bir parçanmış gibi Böyle -miş’li geçmiş zamanlardan kalma Hikayemsi sözler geçiyor zihnimden Ne zaman başlamıştı ki sevdam Meğer çocukluktan kalmaymış Bir varmış bir yokmuş masallardan hatıraymış Sevmek ruhla doğar Fıtrat demektir sevmek Sen henüz emeklerken hayata usul usul Ellerime , yüreğime, gözlerime Nakış nakış işlenmiş aşk denen illet Bir yapbozun kayıp parçasını verip gözlerinin rengine Bir ömür arar olursun insan insan nice nice parlayan gözlerde Kimde benim eksik yanım diye Ve hep biranda hiç beklenmedik bir günde Gözlerde birleşir kayıp parçalar İki insan tek bir dünya oluverir sessizce Senin gözlerinle baktım bende Gittiğim yerlerde gözlerimizin dokunuşlarını izle Baktığın çiçeklerde tanıdık bir renk Gökyüzü gözlerinle nasıl mavi Gün doğumu nasıl bir mucize Şimdi farklı bakıyorum her şeye Güzellik gizliymiş göz bebeklerinde Seninle bakıyorum dünyaya Bir hayattan geçip şimal yıldızı ile Seninle parlıyorum Gökyüzünde , bin bir gece |