Memleket Yağardı Karlara
Ay ışığında gündüz olurdu Yurdum,
Memleket yağardı karlara yudum yudum İnsanlık varken memlekette dereden sevinç akar, Geçtiği yerde gönül yıkar, zemheride donmazdı çaylar. Hep sıcak olurdu seni tanıdığım sokaklar. Üşümezdi çam ağaçları, Salladıkça çoğalırdı tepemizden düşen ışıklar. Paranın olmayıp da insanlığın zibil olduğu zamanlarda, Çocukluğumda mevsimler köreldi tavuk karası ufuklarda. Buz tutan nefeslerin mi kokusu yoktu, Yoksa nefis mi olmuyordu bilemedik. Açlıkla terbiye olduğumuz kara gecelerde yanmazdı lambalar, İnsanlık ıslandı, sevgiyle beledik. Bir odun, beş kömür sayardık Ona ödünç verirken meşeyi Ne hikmetse hiç geri almazdık Tuğla kızılı sobada yaktığımız neşeyi Karşılığında soğukta kalmazdık. Yeşerirdi hayatlar, maya tutardı. Gaz lambasının körsen ışığında, Karanlık odaya geçmezdi Memleket yağan soğuklarda çocuklar Uzun olurdu geceler, İçi geçerken sobada, tüm kardeşlerin tek yürek olduğu yataklar Ayağı ayağıma değen canlar vardı yorgan altında buz gibi, Soğuğa yenik sobanın yanında çoraplar delik idi, Sıcak kardeşlerimin kanları çekilirdi. ... Donmuş tulumbadan zemzem misali su fışkırır da Canlarla sabah ezanında abdest alırdık, memlektim karlarda! Herkes bildiği vaktin namazında bana hep akşam düşerdi soğuklarda Memleket yağardı gündüz karlara Uzun ve donmuş kavaklardan bakardı gün ışığı, buzdan sıcak memleket vardı ayazlarda. Ne çok kartopu oynardım, Komşumun sıcak sofrasından çatıya atlayıp, Boncuk gözlü köpeğimle küllerden adam çıkartmayıp; Ders, kitap, cennet hayallerimizden geçmezken Dualarımız vardı takırdayan dişimizde. Evimize bir tas sıcak çorba kokusuyla nur inerdi, ailedeki işimizle ... Ne çocukluğum kaldı karlarda, ne de hayalleri Bir köşe başında tanıdım çocuklarımın ninesini. Yine memleket yağıyordu Yakalamak için sokak lambasında kaçan ışık hüzmesini Dahlimiz olmadı, geleceğe bakarken. Dolunay izlerken ve yıldıza giderken Hiç yaşamamış gibi bu dünyada Ömrümüz geçmiş sanki Mars’ta Memleket yağardı gönlümüze Memletim yağardı yağmurlarla Gözümüz ve gönlümüz sevdamızda. |
Keşke yine öyle olsak para pulun değeri insanlığın önüne hiç geçmedi, insanlık kalıcı ve bakiydi hep. Paranın değerli arttıkça bizler yavaş yavaş o insanlığımızı da yitirmeye başladık.
Yüreğinize sağlık değerli kalem. Duygularımın tercümanıydı şiir.
Yürek sesinizi gönülden kutluyorum. Sonsuz saygılar...