Yaram Üşür
Sen diye,
Senin için kendini feda eden, dilde kalan ağıtların peşrevinde kirpik kirpik yaramdan gözyaşı dökülür Kollarında oldu ne olduysa Karanlık kaldı gözbebeğinin yanında aydınlık. Bölündü gündüzüm, Sabah çiyi düşen gözlerin nur gibi indi güne Karanlık ne ki iki gözüm! Aydınlık korktu gözündeki nurdan Yanarken aşk diye, Hüznünü sevince boğmuş gözlerin. ... Çeperini çatlatan bedenim kaldı yangınında, Kanmıyorum suya. Susuyorum ellerinde. Gözlerimi kapatınca Ölüm ışımasın diye tavanda asılı kalıyorum. Ve gözlerin yağıyor ağıtlardan Dökülen çiy damlasındaki buluttan Ne oldu güzel! Kirpiklerine sabah çiyi düşmüş Bulutlar nemini senden alıp, pınarlarına ortak mı olmuş. Gözbebeğinin ışıltısı gibi sancı veren ağıt kalmış dilinde Aydınlığıma inat kanayan yaram üşür ... Kutsal kasendeki sıcaklık vuruyor dilim damağımda kuruyor Kürek kemiğinin deresi şelale misali Şuh kahkahanla çoğalıyor. Ruhunun azadı için açtığım bedenindeki her delikten Bakışında yok olan yaramın yanında Gün yüzü görmeyen dertler çağlıyor Aydınlık bilmeyen teninde dolaşırken Üşüyen gözlerimin üstünde yaram kanıyor. |
Emeğine yüreğine sağlık
______________________________Selamlar