KAYBOLAN YILLAR
Yaşım geçti elliyi, eskidi bak tevellüt
Geçmişin hallerini, ah bir anlatabilsem Kardeş kardeşi vurdu, okuttu birde Mevlüt Kaybolan yıllarımı, ah bir anlatabilsem Hele anlatayımda, bir dinleyin sözümü Yollar harap karanlık, imkansızdı çözümü Kesikti sular akmaz temizlenmek mümkünmü Haliç’in kokan hali, ah bir anlatabilsem Kuyruklar her yerde, saatler beklenirdi Sunal filmi gibiydi, yaşanır izlenirdi Dayısı olanlar her mevkide gizlenirdi Kemal derviş’li yıllar, ah bir anlatabilsem Afrika belgeseli, benzer nahoş kareler Tarlada döver biçer yoktur bekler ekinler Çamaşırlar derede, yağmur suyu içenler İSKİ yi soyanları, ah bir anlatabilsem Okula siyah önlük, kitapsız gidilirdi Cumartesi dahil tam gün talim edilirdi Tüp, gaz yok karaborsa, sıraya girilirdi Şeker, yağ kuyrukları, ah bir anlatabilsem Der Yollar yürümekle, aşınmaz sülo başkan Sürünmekten kaza’ya, ayaklar olurdu kan Derdini anlatmak’mı, nerde yok’ki anlayan Ecevit’li yılları, ah bir anlatabilsem Her alanda kavga var, siyaset paramparça Karaoğlan, sülo, dertleri koltuk kapmaca Asker, derin yapılar, darbe planlamaca Kenan Evren li yıllar, ah bir anlatabilsem Hastane var doktor yok eczaneler ilaçsız İlk yardım ambulansı nakil olmak imkânsız Kazalar köyler mahrum telefondan habersiz İflaslı SSK yı, ah bir anlatabilsem O zamanda vardı, Batı hayranı zevatlar Din, iman düşmanları, iki yüzlü ağalar Satıp ta ülkesini, cep dolduran ajanlar Nejdet Sezerli yıllar, ah bir anlatabilsem Faili meçhuller, mafyalar cirit atardı Yasaktı Dolar, mark, el altından satarlardı Yoksa paran vay haline, rehin alırlardı Batırıldı bankalar, ah bir anlatabilsem O günlerle bu günü, kıyas bile edemem İnkar edipte hakkı, cehenneme gidemem Türk’ün adı fezada görmezden es geçemem Ahmed-i o yılları, ah bir anlatabilsem Ahmet Ali Canbaz 05.08.2017 |