BİR ŞİŞE SİGARA
Gökyüzü çirkin bir masmaviydi
Yollarda birkaç öğrenci dolaşıyor. Mavi elbiseni giymeni istiyorum. Ben derse filan giremem artık. . . . Herhangi bir günkü gibiydi sanki kolunun altında kitapları, yeşil kazağı, siyah eteği ile Yüzünden kaygı duymuş olduğu halde,geldi yanına. . . . İyiyim,bu... bu... askerdeyken aldığım yaranın yerini göstererek, arasıra böyle sancır da, - . . Gözleri üzüntülüydü bana bakarken, kolundaki sigara yanıkları su damlaları gibi konmuştu. . . . Bir an düşündükten sonra gözlerini yumdu, arkasına yaslandı, Saçlarını geriye iterek kaşlarını çattı. . . Kitabından anlamsız sayfaları çeviriyor. Kırmızı kalemle çizilmiş anlamsız formüllere baktı. Şehrin içinden geçip nehre kadar yürüdük. Nehir mavi değil, donuk çamurlu bir kahverengiydi. . . . Salkım Sokağı Köprüsü’nün demirlerine dayanıp sulara bakarak bir sigara yaktı. Kitapları sigaradan her nefes alıp verdiğinde tek tek nehire atıyordu. . . . Kızı omuzlarından yakalayıp gülümsedi. Aferin. İşte böyle olmalı dedim. Sen hiç üzülme. Derin bir soluk aldı. . . . Son bir gülümsemeden sonra kız güneşin altında yanan yola doğru yürüdü. Saçları altın gibi parıldıyordu. Binanın köşesinde kaybolana kadar arkasından baktım... . . . Uzaklarda bir arabanın fren yapması bir an ürküttü kendisini. Ormanda bir kuş sesine benziyordu bu. . . . Cansız bedenini görünce dünya başıma yıkıldı. Sessizliği kuş kanatları bozdu. . . . Bir silah sesi işitildi, kulağınım dibinden vızıldayarak bir kurşun geçti. Tüfeğimi omzuna kaldırdım. Nişan aldım ateş ettim. Kuşlar kaçıştılar. . . . . Sonra birden bir silah düştü yere. Meğer hepsi mutsuz ve hayata küskün bir hayaldi. Nöbet değişimi için fosforlu saatime baktım. Saatin üstü sigara külü ile bezenmişti. . . . . Nöbette sigara içmek yasaktı. Sigara içmemiştim eminim. Nöbet kulesinin 50 metre kadar kuzeyinde anlam veremediğim bir karanlık belirdi. . . . Kız, sigaranın yanan ucunu kendilerine döndürerek, karanlıktan turuncu halkalar çizmeye başladı eliyle. Sonra sigarayı ağır ağır salladı, kulağına, . «Sen benim kölemsin,» . diye fısıldadı. Her dediğimi yapacaksın! . . O kadar cana yakındı ki gülümsemesi. Sigaradan her nefes çekişte sarı saçları ve iri kahverengi gözleri aydınlanıyordu. Sağ elimi kendine doğru çekti Küllüğüm yok kusura bakma ! dedi. . . . Yere atmak istemiyorum sonuçta sen temizliyorsun. Hakkari_Çukurca_30 |