2
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
620
Okunma

Akşam bildiğin akşam
kafiyeler düşer kale’mim’e serdengeçti
tütün üşür yarasız acılarımda
telmiyeler dökülür
zamanın ikramsız ilacından
düşümü gerçeğe sardım
gerçeğimi düşe
ahki, içimin makberinde
bir benden bir ben geçti
kim yazdı bu hüzün kasvetli şiirleri
itiraf ve giz’emin koynunda yatan
kimin bedeni
üşüyor ses tellerim
titriyor çığlığım
söyle içimin yabanıl hıçkırığı
kim aldı böyle benden beni..
kaygısız şilteler eskir
uykuya yabancı
uykuya dilsiz yatağım
kirli gölgeler ç’ekilir zifrin koyu tabakasından
s’isli mahzen vaktidir ey içimin şuuru
boyununu bük
konuş yanık dudak alfabesinden
Ne seni düşündüm
Ne unuttum hepten
Son bir şiir daha tavsiye etti zaman
Nemrudun kulağındaki kir gibi zifiri
Yan yerimde son ritüelini oynuyor meczup
Gel gör ki;
Artık akşamlar sabah
Sabahlar akşamdır
Bilinmez lisanıma biriken her söz
Ahtan öte ahtır
Dünyamın sır duvarı
Rüzgarla devrili duran
Biçimsiz bir serhattır
Cismi leyla mezhebi mecnun
Viran yerde tenha dokunuşlar okur mazi
Yaz muallak bir romandan çalıntı efsun
Ey benim kutsal kentimin yitik baharı
Teninin yortusunda kayboluşlarımı ara
Ara ki adanmış bir berceste bırakayım
Anlamı giz yerimde infilak edecek
Bir sâlâ içselinde tutuşur efkârı nağmeler
Eller ayaklara veda ederken
Aşkın ölümsüz vatanında bir öksüz ağlar
Meyyiti toprağa teslim eder
Sûcut ile sıvar alnını
Bakar ardından melul, melul...
Aşk ölüyor mezar sokağında kıyama kalk
Ey sevda taciri, tasvir et acını,
yak ağıdını yak yana, yana...
Nuray AYHAN...
16.01.2017
5.0
100% (10)