Diriliş EfsanesiAkşam bildiğin akşam kafiyeler düşer kale’mim’e serdengeçti tütün üşür yarasız acılarımda telmiyeler dökülür zamanın ikramsız ilacından düşümü gerçeğe sardım gerçeğimi düşe ahki, içimin makberinde bir benden bir ben geçti kim yazdı bu hüzün kasvetli şiirleri itiraf ve giz’emin koynunda yatan kimin bedeni üşüyor ses tellerim titriyor çığlığım söyle içimin yabanıl hıçkırığı kim aldı böyle benden beni.. kaygısız şilteler eskir uykuya yabancı uykuya dilsiz yatağım kirli gölgeler ç’ekilir zifrin koyu tabakasından s’isli mahzen vaktidir ey içimin şuuru boyununu bük konuş yanık dudak alfabesinden Ne seni düşündüm Ne unuttum hepten Son bir şiir daha tavsiye etti zaman Nemrudun kulağındaki kir gibi zifiri Yan yerimde son ritüelini oynuyor meczup Gel gör ki; Artık akşamlar sabah Sabahlar akşamdır Bilinmez lisanıma biriken her söz Ahtan öte ahtır Dünyamın sır duvarı Rüzgarla devrili duran Biçimsiz bir serhattır Cismi leyla mezhebi mecnun Viran yerde tenha dokunuşlar okur mazi Yaz muallak bir romandan çalıntı efsun Ey benim kutsal kentimin yitik baharı Teninin yortusunda kayboluşlarımı ara Ara ki adanmış bir berceste bırakayım Anlamı giz yerimde infilak edecek Bir sâlâ içselinde tutuşur efkârı nağmeler Eller ayaklara veda ederken Aşkın ölümsüz vatanında bir öksüz ağlar Meyyiti toprağa teslim eder Sûcut ile sıvar alnını Bakar ardından melul, melul... Aşk ölüyor mezar sokağında kıyama kalk Ey sevda taciri, tasvir et acını, yak ağıdını yak yana, yana... Nuray AYHAN... 16.01.2017 |
Ve temiz bir dili vardı şiirin
......r