GÜN VE GECE SERİLDİĞİM TOPRAK...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Hecelerimi ayır bir kenara ve üç harfli özlemlerle doldur şekerliği ve dilediğim sabrı bana sunan Rabbime duyduğum özlemle doldur ruhun bakracını ve aşkın asasına yapışsın ellerin ve dilinde tekerleme rücu eden her yıldıza da şükranlarını sun ve tası tarağı topla firar et evrenden ki nereye gidebilirsin en fazla elbet kaçamadığım sadece kendinden. Ve işte kocaman bir yalan aşkın gerçek olduğu Devasa da bir sarkaç özlemin yuhalandığı Ve göğün sayfaları mıdır kibirli? Yoksa acıların kebir defteri mi? Sıraladığın her hane ve işte saymaya başladık bile: Birler, onlar ve yüzler. Hangi yüzler ya da yüzsüzler Ve ikiler ihanet eden iyi de İkiye dair yok bir hane Aslında mutluluğun dilemması iken kekeleyen… Hangi hane ise mutluluktan uzak En nihayetinde yuvarlandığım o büyük yalan Elbet sıfırım ben: İkiden iki iken çıkan İçimden çıkan ikilem yüklü evreler Şahsına münhasır bir hane olmanın verdiği rehavet Ne kisve ne ihanet Aşkın şah damarı illa ki En çok inandığım adalet. Konuşlu olduğum hani hane? Yuvarlak düşlerin mensubu bir rahle Kerevit misali Kasan hecelerden sarkan Evrenden firar etse bile öznem Kim kim özler ki beni? Öz veri ile yaşadığım yasadığım Aşkın külbastı inhisarından payıma düşen Bir rivayet işte tüm olup biten Mektepli bir asalet dünden gelen Lakin yarına uzanmak namümkün Hangi seremoni ise acıyı uğurlayan Elbet uğurlu sayım ve hırkam Uğur böceğim hala saklı cebimde Ta çocukluktan miras üç beş bilye Radarı mevsimin tayin ettiğim yürekte Bir ahenk bir riya Bir reva bir de rüya Geldim, gördüm ve yenildim madem Geri dönmek de anlamsız ya da dokunmak yaraya… Yarının yarım kalacağını bile Dünde hangi k/alıntı ise Çalıntı sevginin yerine Nefret etmeye özendiğim kendimden En çok da yetemediğim En çok yitemediğim Varla yok arası bir mücadele Dertlerimle örtüşen Ama susmayı yeğlediğim artık her hazan mahsulü Kefen bezimde lal notalar Hayli beyaz ve yüzünden Asaleti eksik olmayan acımaklı bir bakış Sessizlik mademki reva Ses olmak içimdeki yetim serçeye Hem de kanatları kopmuş Kırık gagası Ufacık diliyle şakıdığı Hayatta kalmanın adı ise şiirler sıraladığı… Gün ve gece serildiğim toprak Hem değil mi geldiğim o ilk nokta ve basamak Varmaksa nihayete Öncesinde hidayete Kimse hurra kaçışan Yana yakıla sevmedim mi hem ben? Diri kalmanın adı idi sevgi Mecalsiz kalmam bile esareti Olmam da bu azınlık duyguya Kalabalıklaştığım pare pare yanan heceler Delişmen ruhum nasıl ki zaman zaman Kazan kaldıran ölü bir teyakkuz işte Sindirilmekse bir köşede Kimse de kusura bakmasın yaşadım diye. Mademki sunulandı hayat Benimle Allah arasında içimde saklı her yara Yamalı bir bohçam bile yok Gitsem bile yanımda ne ile? Yansızlığımla y/andığım Sevgi ekip ihanet biçtiğim Aşkın asasına tanık ve asılı Gözlerimde sicimler alıp da giderken başını Varsa vakit daha nereye gider ki insan? Gitmelerden kasıt kendinden gidemezken? Aslında en çok kendine özlem Ah, bir de izin çıksaydı ya evrenden Telaffuzu olmayan bir son belki de dilenen Dillenmeyen hangi vakit hangi son? Açık ara farkla ölümü için için anan inançla.. |
Kalemin susmasın
Yüreğine emeğine sağlık
_______________________________Selamlar