Hafız
acı acıyı keser sancıyı su
yüğrük bir kısrağın toynağıdır kaynayan kanın menzil varsa yol vardır yolcu da her harfin karanlığa her harfin bir puta vurur yürü hafız yol yürüdüğün kadar senin göz (b)aktığı köz yaktığı kadar muskanı kement yapıp boynuna baltanı vura vura acını savura savura yürü göğsündeki hançeri Hasan Sabbah sur yaptı sökün etti yurdundan kervanların Hafız varsın yaraşmasın yaraştırdıkların varsın bağlamasın yar(a)da kabuk yaşın otuz bir oldu onca yıl hatmettin de kendini nerde şimdi o fildişi kulelerin yıkıldı kıblegahın sana fillerinden Ebrehe düştü minberden imam göğünden yıldız tahttan sadrazam düştü düş’tü Elif bir yangından artakalan küllerinle boynunu büke büke şiirlerden mısralardan söküle söküle yürü yürü ki ateşin yakmasın suları sabahı yarıp çıkaran ahttır elbet vefakar çocuklara yürü hafız yüzünde kırlangıç orduları *Hafız’ı güne değer görerek daha çok sayıda şiir okuyucusuna ulaşmasını sağlayan değerli seçki kuruluna; zamanları ayırarak değerli düşüncelerini aktaran, şiiri yorumlayan/eleştiren şiir dostu saygıdeğer yazar/şair(e) dostlarıma saygı ve teşekkürlerimi sunarım. |
ne güzel yakışmışsın yerine...
tebrikler değerli kaleme
hep sevgi saygımla