Ebabillerini Uçur
Sen içindeki ölü atları koştur
Her iltica bir defindir kendi mezarlığına Ağaçta yaprak kurumaz Kök çürümeden Yaşadıkça yaşlanır Yaşlandıkça (y)anarsın Doğumla ölüm arasında yaşanır hersey Kanarken İdlib Keşmir’e sürecek elimiz olsun Filistin’e çakılı gözümüz İbrahim aşkına baltanı vur Yelesiz atlar koşamaz çünkü Yelelerini savur Şehre yağmur dağıtan Okunaklı bir cuma olsun hüzün Atılmış satılmış armağanlar kadar suskun Kırışık bir kravat kadar kaygılı. Yak yık dilemmalarını çağır Gidip de dönmeyen sancıların olsun Tutuşsun şehla gözlerinin feri. Sen toprağı tırnaklayarak kabaran Bir asrın çocuğusun Senin iman dolu göğsünde Adı umut olan nice çocuklar boy verir Vur İbrahim aşkına Vur ki Lacivert bir yorgunluk dökülsün kakülünden Göz bebeklerinde Babil’den kalma bir sur Baba çağırsın yarılsın gök Aysın yüzüne kanın Yassız kuşlar konamaz çünkü Ebabillerini uçur. *Şiirimi güne değer görerek daha çok sayıda şiir okuyucusuna ulaşmasını sağlayan değerli seçki kuruluna teşekkürlerimi sunarım |
Şairi tebrik ederim
Saygılar sunarım