TUT/YAaynalara şiirlere masallara gözlerin en son çoraklarıma dökülür tut/ya yasal ihanetlerin satır aralarından olgun bir başak gibi yükselerek gelir adın şehrin yalnızlık doğuran dölyatağına sen dağlı sen hoyrat sen yağmur bakışlarınla buzul sonrası serin nehirler getir ülkeme tut/ya orada doğum sancısı çeken bozuk lehçeli köylü kadının çığlığı vururken hastane duvarına geceye yalnızlık geceye hüsran geceye kahır düşer geceye beyaz üniformalar içinde kirli (k)an düşer susar kadın gece susar susar(l)ar su/sar geceye ince topuklu doktorun bakir ayak sesleri bir kadın rahminden koca bir çığlık kopar da gelir tut/ya bak sana kağıttan uçurtmalar yaptım göğüme salarsın diye üveyik ruhunu şehirlerden nehirlerden dehlizlerden geçtim bir dağın sırtına kazıyarak adını aşk değil sanrı değil değil değil bir başka şey başka bir şey bu tut/ya tut/ya ilmeği çözülmüş bir hayatın meme uçlarından tırnağını çıkar vur kızgın çölüme değ berele yüzünü çarp yüzüme ki göğüme can kılcal uçlarıma kan gelsin tut/ya tut/ya akşam kızıllıktır ve her kızıllık seni getirir bilirim ve hep aklımın orta yerine çarpar gülüşün oysa ben ruhunu seyyar satıcılara peşkeş çekmiş onlarca kadının kirlenmiş enkazıyım söyle bir bir söyle yeter cam kırıkları ay kırıkları saplayarak göğsüme tanrıların sanrıların sargıların arasından cilasız gülüşler yalansız düşler biriktireyim sana -Seçki kuruluna ve yorumlarıyla değer katan şair/şaire bütün arkadaşlarıma en içten teşekkürlerimle. |
Kalbimden vuran bir Şiirdi.
Geç kalmışım biraz..
Gönülden Tebrikler Yetkin Kalem.
Saygımla