Atam...Hürriyet aşığı karakterinle, Yürekleri saran köz oldun bize… Gerek aklın, fikrin, gerek terinle, Kurtuluşa eren iz oldun bize… Zor yere gelmiştik akan zamanda, Yitmişti yol-yordam siste dumanda. İşte sen, ey Atam böyle bir anda, İstikbali gören göz oldun bize… Düştün önümüze kutsal düşünle, Siper oldun şerre çelik döşünle. İdrakleri aşan nice işinle, Destanlara giren giz oldun bize… Dağılıp giderken Osmanlı mülkü, Ağır bir imtihan beklermiş Türkü. Şuurla seçip de Türklüğü ülkü, Kabuğunu kıran öz oldun bize… Âdeta sıfırdan bir ordu düzdün, Dostu sevindirdin düşmanı üzdün. Tarihe benzersiz bir zafer yazdın, Sonsuz gurur veren haz oldun bize. Dedin ki, “Ne mutlu Türküm diyene” Türklüğü yurttaşlık harcı sayana… Yollara düştüğün günden bu yana, Aklı Türkçe yoran tez oldun bize… Geri kalmışlığı kaderden sayıp, Etmişiz ne yazık, yılları kayıp. “En hakiki mürşit ilimdir” deyip, Karanlığı yaran biz oldun bize… Sözle anlatamam seni ben asla, Nur saçar bakışın her yeni nesle. Sarp dağları aşıp, bitmez nefesle, Aydınlığa varan düz oldun bize… Hasmın asıl kastı tutup kolumdan, Koparmaktı beni Anadolu’mdan. Düşmez minnet-şükran sana dilimden, Huzurda ağaran yüz oldun bize… Veli BOSTANCI |