Ay kırılmalar
Ay kırılmalar
adam arzın merkezinde, yer ağır gök sağır şafak sökeli uzun zaman olmuş dört yöne kıble tavaf döndü, döndü, döndü durdu gözleri kocaman oldu güneşi bekliyordu buz tutmuş bedeni tir tir titredi nerden doğacak .................................................... batıdan doğudan güneyden kuzeyden döndü durdu güneş tutsaktı ay pusuda yıldızlar uykuya dalmış dağlara baktı duman kaplamış denizin suları çekilmiş nehirlere baktı kumla dolmuş baktı yalnız yapa yalnız mahşerse niye kimse yok ağaçlar devrilmiş çiçekler solmuş ekinler kurumuş bedenini yokladı..................................................... ayaklarının ucuna uzandı gölgesine eşleşti duruyordu her şey yerli yerinde ciğerleri inip çıkıyordu soluğunu avuçladı elleri dudaklarına değince yanaklarından çıkıp gözlerini ovuşturdu yüzünü kapadı gözünü bir korku mu utanmamı yada başka bir yalnızlık mahşerse ........................................................... niye kimse yok bir ben mı kaldım herkes içimde mi davul zurna sesleri çoğaldı kulaklarında bom boş uzayıp giden uçsuz bucaksız sonsuzlukta aklım dedi başını avuçlarının arasında sıvazlayıp ’beynim’ beynim dedi niye böyle zonkluyor hatırlama yetisini yetirmiş gibi şaşkın şakın ben varken mi her şey yok oldu yokken mi acaba........................................................... dünya mı onun kucağındaydı o mu dünyanın bir suçlu aradı kendine fiske dokundurmadan adam arzın merkezinde, yer ağır gök sağır bağırdığını sanıyordu ses yoktu ağzı apaçık Ahmet Coşkun |
Yüreğine sağlık ustadim
Nice güzel şiirlere... Huzurlu akşamlar diliyorum ☕