sonbaharın en ulvi zamanındayım artık vakit yeniden akşam sokak cadde yeniden tezyinat içinde
pencerem açık ortalığa saçılmış eşyalar aylar boyunca ince ışık huzmelerinin altında her şey yeniden tanzim ediliyor bir daha hiç geri gelmemek üzere yitip gidiyor sonsuzluğa
havada antik kokuların helezonları defalarca ayrı telden ve ayrı nağmelerden çalmada zeminden asumana doğru
en fazla deforme olan obje benim dimdik duran heybetli haşmetten eser yok bu yüzden gözümün önünde hayaller geride bırakılanlar soğuk uykusuz geceler
* artık bana ait değil varidat unsurlar değişmek üzere damlardan kışın başladığını belirten dumanlar yükseliyor ta uzak badiyelere yedi kuşak memleketlere
karşısına geçip dinleyeceğim mütekellim bir ses yok kendimce tekellüm ediyorum kapıdan kapıya pencereden pencereye aynadaki siluetimle yüz yüzeyim körükleniyor gönülde yanan ateşin alevi pası siliniyor gamın kederin köpüren hezeyanlar baş kaldırış ile boyun eğiş arasında
yarısı ak, yarısı kara çok eski bir hatırayla çiziliyor hafiften tenim kan sızıyor ciğerlerimden kendimi namluya tetiksiz sürdüğüm sustuğum zamanlardan
üzerinde bulutların aktığı şehir gerçek hilkatıyla dikkat kesiliyor defalarca amenna ve saddakna aşkın en yücesi fısıldanıyor kulaklara kalbimin nazlı çarpışlarından duyuluyor çağrısı duyuluyor tanıdık sesler yer dinliyor gök dinliyor perdesine şemaillerini düşürüp çekip gidiyorlar
* sokakta mutsuz insan sesleri yerli yerinde duran duvar saatim sıradan anlamsız tik taklar ekim sonu çalınıyor yine sonbaharın bütün rüzgarları esiyor bulutlar seyr halinde ah etseler de vah deseler de sayısız biçimlere girseler de
kırılan camların yerine sararmış gazete kağıtları yapıştırılmış yılların tahribatı ile aslı veçhesini kaybetmiş fakr-u zaruret içinde asude bir ünsiyet benimkisi bazen başını sokacak yer bulamaz olur erik ağacım rüzgar ne yöne eserse o yöne eğilir yağmur damlalı gümüş renkli dalları
* neler neler değişmedi ki değişimin kendisiyle birlikte her birine veda etmenin heyecanı yüreğimi doldurmakta duygularımın üzerinde tanımlayamadığım güçlü bir düşüncenin ağırlığı dönüşü olmayan bir yola çıkışın sezgisini hissediyorum
adımlarım ıssız sokaklarda yankılanıyor tan ağarıyor henüz uykuda sabah sağda solda, üst katlarda, pencereler açılıyor tek tek bakışlar o harikulade gün doğuşuna takılmış
tutkular dostluklar şimdi bana ne kadar da yabancı arka avluda itişip kakışmakta birileri ıvır zıvır dolu çocukluğum
* sonsuza değin her şey mazi oluyor saçak ucunda bir yağmur tanesinin bir anın derinliğinde donması gibi ağır ağır seyreden bir geminin içinde durmak gibi insan hayatta her istediğini elde edemiyor düşemiyor,yükselemiyor ,yürüyemiyor
en zor olan köhne korkular kabuslar çöküyor buz gibi kuşkulu bekleyişlere küçücük basit bir şeye dönüşüveriyor her an
benim cesaretim sadece bir tür sarhoşluk fiziksel acıların bitimine bağlı bir mutluluk az sonra sancılarımın üzerine çullanacak karanlık
* odamın kapısı hafifçe sarsılıp gıcırdıyor bahar akşamları görüldüğü türden hafif bir rüzgar sessiz adımlarla geliyor yıldızları son kez görebilmek için penceremden ta ıraklara fırlatılan küçük bir bakışla
bir göz kırpıştırma süresi kadar bile değil içgüdüsel olarak bilmediğim yeni şeyleri idrak ediyorum bütün maharetim bütünsel ilkelerden fer’i meseleler çıkarabilmek
ister kalpte ister zihinde kendilerine özgü revaç bulmuş mağribimde kökleşip sağlamlaşıyorlar o esrarlı ışık vaktin en uç noktasında kuzeydeki sisler çoğalıyor yeniden alçaklara doğru inerek
*
bütün tasarruflarıma riayet edeceğim parlatıp aydınlatacaklar zihnimin köhnelerini beyaz,sarı-mavi… en az bir defa en çok bin defa
nispeten ezbere geçecek yıllar önceki fasıllar sonraki baplar her husus nefs-u-natıka ile ilgili
kalemin gölgesine bırakıyorum kelimeleri kendisi veda etmek üzere loş bir lambanın ışığında aynadaki suretim
derin bir sessizlik hüküm sürüyor bir tür sürgün gibiyim galiba ben başka bir kuşağa aitim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kuzeydeki sisler çoğalıyor yeniden şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kuzeydeki sisler çoğalıyor yeniden şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yüreğine emeğine sağlık
___________________________________Selamlar