SICAK TUT MISRALARIGözlerin bir giz gibi beni takip ediyor Sabrım yok beklemeye gündüze eş ol da gel Zembereği boşalmış ömür kayıp gidiyor Soframa kuru ekmek, bir kâse aş ol da gel Emsalsizdir cananın kor bakışlı didesi Gözlerle sevişmenin geçti deme modası Can-evim bu sevdanın sanki çile odası Göğsüme dayadığım bir kuru taş ol da gel Bir zamanlar gözlerin rengarenk bakar iken İri zümrüt yeşili şimşekler çakar iken Onulmaz yaralarım bağrımı yakar iken Yüreğimin özünden damlayan yaş ol da gel Hangi kara paltolu gülüşlerimi sildi Râyiha idi kokum hadi söyle kim bildi? Peşinde dolaştığım gölgeler bana güldü Seher vakti ansızın kanatlan kuş ol da gel Yürekten çal sazını tellerin paslanmasın Mısraları sıcak tut kirpiğin ıslanmasın Firûze gözlerine gam keder yaslanmasın Koşar adımlarınla gerçeğe düş ol da gel Belden kırılmış ama kökü toprakta kalan Gülizâr`a dönüşür buluttan ilham alan Kim kaldı eskilerden canı canana salan Gururu at bir yana sevdaya tuş olda gel |
Râyiha idi kokun hadi söyle kim bildi?
Özellikle bu mısralar , şiire farklı bi ahenk katmış...
Çok güzel dizeler okudum ablacım...
Yüreğin dert görmeye...
Şiirsiz bırakma bizleri...
:)
sevgiler selamlar güzel yüreğine...