Kahrımın Yollarında Öldüm
/bugün kahrımın yollarında
eflatun bir ölüm gibi öldüm// bir kiraz çiçeğine benziyordu kahve telvesi yorgunluğumdan yürümek istedim kaç kez darağacıma sükut ettim şükürden, ölmemek sancısı içimde gitme sen bir şiir yazacağım sana duygularımın en kralından boğum boğum düğümlediğin kör boğazımdan çığlığım olacak vefa duygularım belki de bu son aryamız hüzzam makamıydı karanlıkta şarkılarım lal düşlerimden kopup gelen deme ki aşk yolumdan gül taştı kifayetsiz cümle yorgunu kelimelerle "kül rengi masallarımda" var benim yokluğun etrafımda dönerken yüreğim bir tek seni severken al git onu da çek gözlerini üstümden satılık duygularım, yok artık benim kanatsız uçurtmalarla çoktan uçurdum onu kalpteki baki kalana ben esmer sevdalarla günahla doğdum güneyin bir sınır çocuğu olarak içimde güneş yanığı acılarımı çok görme yüreğimden ilkbahar şarkısı çalmadı acılardan açtı merhamet çiçeklerim bir mektup yazdım sevdası senin için severim zeytin ağaçlarını gözlerine benzerdi buğday yanığı teninde defne kokulu tacın vardı kekik kokan dağlarımda bir umut verirdi uçsuz bucaksız bozkırlarımda nazından gelincik çiçekleri yağmur kuşları su taşırdı kurak bahçelerimize seninle sarılır seninle açardı kapımda begonvilim zamansız bir veda, ne zaman başlasa içimdeki kuruyan, kırmızı güllerimi hatırlatır dün hayatta tek varlığımdın şimdi gölgelerin düştü üstüme kaç kere merhametsiz taş yüreğinden 15/10/2020 İSKENDERUN |
Gelip dolanırda edepten değil
Hakikat bağında kalanı gerçek
Nefesim olurda edipten değil