Derdimi Koçattı HasretDağıldığım yerden toplandı şanım Derdimin sızısı oldu nişanım Aksini desem de perperişanım Halimi arz etmek boşa bir çaba Hal bilmeyen ekler, bin bir acaba İştaha gelmedi ne mal ne ünde Sabır tütsüledi kapı önünde Küf bağladı sırtındaki gönünde Derdimi dert ile kocattı hasret Beklerken bitecek diye esaret Ne nevbahar bildi ne yaz ne de kış Hazanı eyledi kasnağa nakış Savursa kâr boran çatsa da yokuş Yorgunluktan yoktu hiç bir emare Savruldukça düştü, kalktı yekpare Üşürse üşütür, yanarsa yakar Gönlümü hallerden hallere sokar İnlerken daraltıp göğsümü sıkar Sinemde dolaşır bir adsız nefer Yıllardır bitmedi çıktığı sefer Sükutu başkadır, duruşu başka Sinemde kıvrılıp yatışı başka Çağlayıp çoşkuyla akışı başka Gönül sarayına düştü bir garip Senelerdir aynı dertten muzdarip Hırlı mıdır hırsız mıdır bilinmez Ah çekişi hafızamdan silinmez 29 Eylül 2020 |