EL Değme
Unuttuğumu sandığım gecenin
sabahında gözlerim. Sesin en derinden kulaklarıma geliyor, Her hücreme yer eden sevgin kaybolmuyor, Tükendiğimi bile bile seni neden seviyorum, El değme! Bırak kanaya kanaya aksın içimdeki sen! Zoraki sevdaya kapılan kalbime isyanlarım. Senin aşk’ı sahiplenecek gücün yoktu, benim dünyaya kafa tutacak deli cesaretim, Biliyorum olmazdı, bak yine fikrimde fütursuzca geziniyorsun. Bizi bırakma demiyorum! Tek kişilik sevgime El degme! "Unutur gider hayatına devam edersin" demiştin. Senin dışında herşeyi unutuyorum, maskeler arasında gülmeyi adet edindim, Kimseler yokluğumu bilmesin diye yüreğim acıyarak seni anlatıyorum. Bir gamzesi var ecel gelse beni oraya gömün diyerek senden söz ediyorum. Unutmayı bilseydim önce senden geçerdim , El değme! kalbimdeki sana. Bak öylede böylede yaşıyorum, kurak bir toprak gibi. Göz yaşlarına hasret kalırcasına susuz açım. Duyuyor musun? Bir yerlerden sesimi sabahın 5 ’i ve ben yokluğunun kıyısında vurgun yiyorum, Saçlarımda sayamadığım aklar her biri ayrılığın karı’ndan kalma. Özlediğim günlere El değme! Korkusuzca sevmeni beklemiştim. Herşeye rağmen, elimden yüreğimden tutmanı, neydi sana engel olan, Küçücük kalbimle, dimdik sevdamızın arkasında dururken gidişindeki ürkeklikligin anlamı ne? Yolun açık olsun demeye dahi dilim varmıyor, sana giden yollarıma El değme! |