KÖYÜM
KÖYÜM
Şimdi adımlarımı, Çoşkun deniz dalgaları gibi, Kalbimin rüzgara hükmettiği heyecanıyla atmak istiyorum. Gönlüme sırtlandığım heybemle köyüme doğru yola çıkıyorum. Sevgililerin buluşup, zamanı durdurduğu gibi zamanı durdurasım var. Saçlarını okşayıp dağına, taşına, toprağına el sürüp, Ciğerlerini ciğerlerime dolduruveresim var benim. Kollarımın arasına alıp bir bebek gibi öpesim var. Her bir çiçeğini, böceğini,yar diye sevesim geliyor içimden. Irmağının kenarında göz pınarlarımdan geleni ortak edesim, Dağlarına oturup kalbimin kelamlarını dökesim var. Ocağının başında huzur soludukça yandıkça yanasın var benim, Ağaçlarının koynunda yattıkça yatasım var. Hükmüm geçmiyor kalbime, uzaklaşmak istemiyor bu garip yürek şimdi, Köyümden, özümden, İlmek ilmek işlemek istiyorum ruhuma, Çocukluğum, gençliğim,hayallerim nerede kıyı bucak aramak istiyorum. Ayrılma vakti gelmedi daha, Seherlerinde avuçlarıma kalbimi oturtmak istiyorum, Müsade edin, çınar ağaçlarındaki oyuklarında bir saat dinleyeyim sessiz çığlıklarımı, Ateşte çay demlenmedi daha, Hurmalar olgunlaşmadı, Ceviz ağacı yaprağını dökmedi, Balıklar yuvasına çekilmedi, Toprak örtüsünü örtmedi, Ayazdan çatlamadı dudaklarım, Ne olur adımlarım kelepçelen en sevdiğim çam ağacına, Gitme, Bir başıma dağlarının gölgesi olayım. Köyümün bağrında kalıp, Son nefesi seherinin kapısında vereyim. |