Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
Yinsani
Yinsani
@yinsani2
VİP ÜYE

Örtüyor kendi üstüne kapısını.

23 Eylül 2020 Çarşamba
Yorum
Şiirgram

Örtüyor kendi üstüne kapısını.

( 5 kişi )

5

Yorum

14

Beğeni

5,0

Puan

631

Okunma

Örtüyor kendi üstüne kapısını.


Bir haller oldu iyice
Bal desem kül çıkıyor dilimden
Zihnim mi bana düşman ben mi zihnime düşman
Can desem kan dökülüyor dilimden

Dişçi dişçi ne alıp veremediğin benden
Kaplayalım gitsin yeni modellerle üstünü
Say ki kaç yıl daha gülümseyebiliriz ki zaten

Bir şeyler değişiyor
Karanlık bu topraklara ulaşmış gibi
Gökler hiç olmadığı kadar ağır
Deryalar hiç olmadığı kadar tuzlu
Ağaçların kökleri bir damla su için savaşıyor
Rüzgarlar iyice şaşırdı rotasını
Depremler en beklenmedik yerlerden vuruyor
Yanardağlar eşelendikçe batıyor çamura
Dağlar hiç olmadığı kadar anlamsız bir sükutta

Gözcü gözcü hangi harfmiş yanlış okuduğum
Renkleri niye karıştırıyorsun
Tek renge boyasaydım gözlüğümü
Hiç gelir miydim kapına bir düşün

Bir şeyler değişiyor
İyice sükuta kesti kalbim
Buzları andırıyor hayallerimin ihtişamı
Zaman hiç olmadığı kadar tekinsiz
Geceler bilmiyor neden güneşin battığını
Güneş doğmuyor artık
Ayazda mı üşütmüyor kimseyi
Sıcakta mı yakmıyor
Kaldırımlar hiç olmadığı kadar uzuyor uzuyor

Kulak burun boğazcı, kulaklardan geleceğim bu sefer
Bir şey çınlayıp duruyor kafamın içinde
Bilmediğim bir dil kullanıyor
Anlayamıyorum bir tercüme eder misin
Duyuyorum duyuyorum hastaların çokluğundan bahsediyor başhekim
Okula göndermesek mi diye soruyor biri çocukları
Ellerini iki yana açmış simitçi
Bende korona yok be ablam demeye getiriyor
Maskeler antika oldukça değerleniyor diye konuşuyor iki genç
Biri soruyor bana, abi; bugün günlerden ne
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum,
Taksiciye sesleniyorum, ustam bugün günlerden neydi?
Duymamazlıktan geliyor sanırım, giriyor kulübeye
Örtüyor kendi üstüne kapısını.

Paylaş
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Örtüyor kendi üstüne kapısını. Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Örtüyor kendi üstüne kapısını. şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Örtüyor kendi üstüne kapısını. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
black_sky
black_sky, @black-sky
24.9.2020 08:16:33
Nesildaşım ne ara yazdin ne ara astın şiiri...sen çay demlemeye giderken de şiir yazıyorsun anladım.
Klavyen hiç küsmesin dilerim.
Eksik olma aksi olma hiç hiç olma...
Sağlıcakla.
Adnan Bilgiç
Adnan Bilgiç, @adnanbilgic
24.9.2020 00:13:12
5 puan verdi
Yeni keşfettiğim bir eserin eşliğinde okudum şiirini, Bir dünyevî.
Okurken durgunlaştım, durgunlaştıkça başkalaştım, değişik bir ruh hali ile ayrılıyorum yani anlayacağın...

"Bir haller oldu iyice
Bal desem kül çıkıyor dilimden
Zihnim mi bana düşman ben mi zihnime düşman
Can desem kan dökülüyor dilimden

Bir şeyler değişiyor
İyice sükuta kesti kalbim
Buzları andırıyor hayallerimin ihtişamı
Zaman hiç olmadığı kadar tekinsiz
Geceler bilmiyor neden güneşin battığını
Güneş doğmuyor artık
Ayazda mı üşütmüyor kimseyi
Sıcakta mı yakmıyor
Kaldırımlar hiç olmadığı kadar uzuyor uzuyor"

________

Neşe, huzur, ve sağlık diliyorum.
Ayrıca bu eserin için de teşekkür ederim sana



Sahir Neva
Sahir Neva , @sahirneva
24.9.2020 00:01:02
5 puan verdi
Sultanu'ş-şuara Necip Fazıl tadı var şiirde tıpkı çile !

...
Gâiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde...

Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.

Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna "yok"un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

Bir bardak su gibi çalkandı dünya;
Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.
Al sana hakikat, al sana rüya!
İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,
Kapandım yatağa son çare diye.
Bir kanlı şafakta, bana çil horoz,
Yepyeni bir dünya etti hediye.

Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen, hakikat olsan da çekil!
Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam!
Otursun yerine bende her şekil;
Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

.
.
.
.

Aylarca gezindim, yıkık ve şaşkın,
Benliğim bir kazan ve aklım kepçe.
Deliler köyünden bir menzil aşkın,
Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?
Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?
Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta?
Sonum varmış, onu öğrensem asıl?

Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap,
Bir fikir ki, beyin zarında sülük.
Selâm, selâm sana haşmetli azap;
Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!
Ey yedinci kat gök, esrarını aç!
Annemin duası, düş de perde ol!
Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, kaatillerin bile çeşmesi;
Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.
Teselli pınarı, sabır memesi;
Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,
Sırrını ararken patlayan gülle?
Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;
Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş,
Mevsimden mevsime girdim böylece.
Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,
Fikir çilesinden büyük işkence.

.
.
.
.

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;
Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!
Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,
Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;
Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık.
Her gece rüyamı yazan sihirbaz,
Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?
Bu kükürtlü duman, nedir inimde?
Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,
Bir zehirli kıymık gibi, beynimde.

Lûgat, bir isim ver bana halimden;
Herkesin bildiği dilden bir isim!
Eski esvaplarım, tutun elimden;
Aynalar, söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,
Arzı boynuzunda taşıyan öküz?
Belâ mimarının seçtiği arsa;
Hayattan muhacir, eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim,
Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,
Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.
Boşuna gezmişim, yok tabiatta,
İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

.
.
.
.

Gece bir hendeğe düşercesine,
Birden kucağına düştüm gerçeğin.
Sanki erdim çetin bilmecesine,
Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam açıl! Açıldı kapı;
Atlas sedirinde mâverâ dede.
Yandı sırça saray, ilâhî yapı,
Binbir âvizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;
Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.
İçiçe mimarî, içiçe benlik;
Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;
Nizam köpürüyor, ta çenemde su.
Suda bir gizli yol, pırıltılı iz;
Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni âhenk, al beni birlik;
Artık barınamam gölge varlıkta.
Ver cüceye, onun olsun şairlik,
Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;
Mesafe ekinim, zaman madenim.
Gökte saman yolu benim olmalı;
Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...

Sahir Neva tarafından 9/24/2020 12:15:50 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ömer Altun 2
Ömer Altun 2, @mercaltunc2
23.9.2020 23:54:12
Çok güzeldi yüreğinize sağlık
Kutlarım...
Emin barut
Emin barut, @eminbarut
23.9.2020 23:46:00
5 puan verdi
Yüreğine emeğine sağlık hocam canı gönülden kutluyorum tebrikler Mahir kalemin hiç susmasın hocam muhteşem ötesi harika bir şiir okudum sevgiler saygılar sunuyorum kalbi selamlar👏🙏
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.