Babama MektupBabacığım, Sen gideli tam beş yıl oldu Çok şey değişti o günden bu yana Soldu bütün dünya, hatta güneş soldu. Hiçbir şey eskisi gibi değil babacığım… Bahçemizdeki dut ağacı öyle büyüdü ki, Komşunun samanlığının duvarları çatladı Zarar vermesin diye kestik Sarı benizli kiraz ağacı kendine geldi Asma iyice büyüdü Balkondaki tahta korkuluklar taşımaz oldu yükü Demir korkuluk yaptırdık Plastik pencereler taktırdık Rüzgâr eskisi gibi giremiyor evimize Torunların büyüdü, Benim saçlarıma aklar düştü, Üç oğlan üçümüzün de hem işi hem arabası var Yaşasaydın gezseydik babacığım, Ne çok severdin gezmeleri, Yanıma otursaydın şöyle Uzaklara gitseydik. - Yeter oğlum, diyene dek Kim bilir ne kadar mutlu olurdun? Geçen gün harmanda patos yaptık da Yine sen canlandın gözlerimde Harman sürmelerimiz Yorulmalarımız, İş sonunda tatlı yorgunluklarımız geldi aklıma Gözlerim yaşardı Şimdi babam olsaydı, İşin bittiğini görseydi Sevinseydik Beraber yemek yeseydik, dedim. Ne tatlı olurdu iş bitimlerindeki yemekler… Dünya çok değişti babacığım, Her şey var İşimiz de var Arabamız da Bir sen yoksun ya babacığım İşte bu yüzden Ne yaşamanın zevki var Ne iş bitirmenin sevinci Ne de gezmelerin tadı Her şey seninle güzeldi babacığım Her şey seninle güzeldi… Temmuz 2008, Simav Yunus Çetkin |
Yine sen canlandın gözlerimde
Harman sürmelerimiz
Yorulmalarımız,
İş sonunda tatlı yorgunluklarımız geldi aklıma
Gözlerim yaşardı
Şimdi babam olsaydı,
İşin bittiğini görseydi
Sevinseydik
Beraber yemek yeseydik, dedim.
Ne tatlı olurdu iş bitimlerindeki yemekler…
ELLERİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK