Onlaramiskalin içinde beni giriftar edenim giriftar olanım bana tozu dağa benzeyen lügatlerin gözlerini nemlendirenim derin derin çekilip içine derinliğini sonsuzluğa eşleyenim hangi kabı mutlak alabilsin, sarabilsin ki seni, seni hatırlatsın bana gönüllerinde kaynayan cehennemi dışarıya veremeyen başların sükutu toprağa devrilmek ister gibi adım atıp söz eden uluların sözünde şamanların kendini kendinden geçiren değişim rüzgarının kanadı onlara kelime doğurtan ebem kuşaklarının nezaketine erenlerim ben kıyameti çağırırken baharların yazların tadını çıkaran üstadı azam bin kültürlü simgelere yüksek katlarda anlam yükleyen çaresizlerin hüznü manasını kaybetmiş manaların dirilmesi ne mümkündür huzurlu şafaklarda kabuslarını bile yaşadığına sayan nicelerin ızdırabına yâr olamayan sihri erbabına cennetlerini tutuşturmayan gönül üstü alemlerin sahiplerinde mektubum görülmüş ve açılmıştır Tanrı huzurunda hazırlığa başlamıştır toprağın orduları suların ejderha gibi ızdırap indireceği günleri sürdüm üzerinize acısı eksilmeyen mutluluklara bağladı cinni dostlarım kara ruhları en uzağındayken en yakın olacağınız mutluluklara lanetler giydirdim en yakınlarınızı sizlerin işkencesi olmak üzere bağladım kör büyüleri demine çektirilmiş en ulu hizmetkarlarına göklerinize gazap müjdeledim kan ter içinde kalmıştım rüyadan uyandığımda hayat zaten rüya değil mi |