ıslak gölge// . . . ne yaptın, nasıl yaptın, nasıl kıydın bize be kadın görmüyor musun inadına susuz, huysuz sensiz hayat ve inadına karanlık bu sanat, edebiyat kim, kimim, kimim ben, kimiz biz, yoksa, yoksa artık kimse miyiz bugün dünlerden ne, ne bugün aylardan, yıllardan, bize dair kayboluşlardan söyle hangi yanım, hangi yarın bugün ne yaptın, nasıl yaptın nasıl kıydın bize be kadın görmüyor musun hiçbir mum, hiçbir yatsı rüzgarıma kıble, kıbleme inanç olmuyor, olamıyor aklım bi dünya, bi dünya hiçlik fikrim ruhum cumbasız, terassız paranoya kozalaksız siyah kelebekler vadisi gibiyim dem çekmiyor artık gece.. gün, güneş inadına zifir, inadına serkeş sığ denizlerde kopan fırtınalar gibiyim kanmak, kanamak, yanmak, bile bile aldanmak ahh… ne yaptın, nasıl yaptın, aşkken adın, nasıl kıydın bize be kadın göremiyor musun nasıl ıslak bir gölgedir baş başa kaldığım korkularım yalan değil korkuyorum zaman baş ucumda ağlarken, yokluğunun kıyısı hep ayaz, hep sonbaharken aldığım her nefesi, her hevesi kendime ihanet sayarken korkuyor, korkuyorum be kadın yokluğunu cehennem bildiğim buzdan, ateşten... . . . // ilhanaşıcıeylülikibinyirmi |
kelimeleri terletmiş yine şair
ıslaklığı da gölgesine yaslanmış cümlelerin
-yine güzel
-yine şiir tadındaydı
şiire
ve şairine tebrik
ve hürmetle..