TIK TIK EMLAKGördüğüm en güzel yüzdü sanırım, şaşkın bakışları, muntazam dişleri, çocuksu mahzunluğu, saçlarıyla oynarken gözlerini kapatması, dizlerimde çocuk gibi uysallaşması. Hiç olmadığım kadar huzurluydum. Dizimde yattı. Yüzünü hafızama iyice işlemek için, yeşil gözlerine, kirpiklerinin kıvrımları, yanağındaki yara izine, kirli sakalına, dudaklarının kıvrımına, yüzündeki her noklaya dokundum. * * * Neden bilmiyorum, kendimi güvende hissediyordum. Kirpiği yanağına düşmüştü, “Dilek tut,” dedim. “Hep yanımda kal,” dedi. * * * Orada yalnızlığım, baloncuklu sümüğüm, rezilliğim, ergenliğim ve kırık kalbimle kaldım. Sonra herkese, "İşte geldi konuşmaya, ayy sümüğü aktı geri zekâlının. * Bundan beri böyle ne zaman hasta olsam, peçeteyi yanımda taşırım. * * * Çok seviyorum onu, her şeylerden, çiçeklerden, yemişten, sarı saçlı bebişten... * * * Ben bildiğin âşık oldum. Ama ne aşk bendeki, ne aşk. Onunla nasıl konuşacağımın hayalini falan kuruyordum. Evleneceğimizin hayalini. ÖSS’ye girmeyeceğimin hayalini. Ama bir türlü konuşamıyorduk, ilgisini çekemiyordum çocuğun. Onların sınıfları en üst katta, bizimki en alt kattaydı. * * * Ben her tenefüs bok varmış gibi, bunların koridorunda bir sağa bir sola salınıyordum. Nasıl gözümde büyüdü bu oğlan nasıl. Hayaller falan kuruyordum bununla ilgili, sokakta görsem tanımazdım ama. ----> HAKKARİ 30 ÇUKURCA |