Güneşi BeklerkenHaktan gelen fermana boyun eğdi yeryüzü Ansızın uğultuyla sarsıldı aziz şehir Buzdan duvarlar gibi ölümün soğuk yüzü Ecelin ellerinden sunulur hergün zehir Ansızın uğultuyla sarsıldı aziz şehir Soldu bütün yapraklar döküldü usul usul Mevsimler hazan oldu güllerden bahçemizde Hüzünlere büründük ne yüz kaldı ne asıl Ne kadar acı varsa birikti içimizde Mevsimler hazan oldu güllerden bahçemizde Kumdan kaleler gibi yıkıldı tüm haneler Kaç anne ve kaç çocuk göçük altında kaldı Suçlusu kim deyince sunuldu bahaneler Acaba ihmaller mi depremler mi can aldı Kaç anne ve kaç çocuk göçük altında kaldı Bulutların gözleri karanlığa gömüldü Güneşi beklediler yok mu görünen ışık Hayaller iplik iplik aynalara döküldü Öyle bir feryattı ki, hıçkırıkla karışık Güneşi beklediler yok mu görünen ışık Bir baba kucağında gül olurken evladı Önüne siper oldu cansız düştü bedeni Bir anne yüreğinde emzirirken feryadı Melekler uğurladı canevinden gideni Önüne siper oldu cansız düştü bedeni Şefkatin yumağına doladı zor an bizi Birliğin mayasıyla kenetlenip yoğrulduk Kardeşliğin ruhuyla sardı bu zaman bizi Depremler vurdu geçti yıkılsakta doğrulduk Birliğin mayasıyla kenetlenip yoğrulduk. Rasim YILMAZ |