Pervazdan yere kadar uzanan tül perdeniz
Ak basma gibi inerdi evinizin cam gözlerine

Halınız çam yeşili bir ormandı
Kalemin kavak
Güllük gülistanlık somya eteklerinde

Duygularının tetiğine dokunurdun
patlardı duyguların

Ne şiirler yazardın..


Küpeleri bebe çıngırağı gibiydi annenin
pelesenk olmuş sesiyle
Her saat başı zamanı söyleyen guguklu saatiniz
En uzun gece yarısı öterdi


Deli dolu dayın vardı estirirdi

Babanın kızıydın sen
rüzgarına boyun eğmezdi dik başlı karakterin..

Kumrular gelirdi bahçeye
Annen ürkekçelerini çevirirdi türkçeye..

Güzel resim yapardı baban
Yapraklarını sarıya boyardı ağaçların temmuz ortasında

Biraz eylüldü dayın yüzünden

Kış ortasında annenin hatırına
yaz meyvesi de çalışmıyor değildi ..

Lunapark gülüşlerimizle
Zincirle dönüp dörtköşesinde dinlenirdik
dönme dolabın

Evin yolunu tutardık
Yorulmak nedir bilmeden

Dirsek büküp bakınca ufkuna mavinin
Ne çok tonu olduğunu görüyorsun hayat denizinin
Unutuluşlardan süzülüp gelen
Çağrışım halkasında
Kulağını çınlatan bir şeyler olur
Bazen bir şarkı
Pink floyd

Bazen
Bir koku
Yasemin

Bazen özlem
Çiğdem

Bazende
nedensiz de hatırlarsın

Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korku duyarda insan
Hani bir şarkı söyler içinden
İşte öyle bir şey

Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız kayar da insan
Hani bir telaş duyar ya birden
İşte öyle…

Erol Evginden gelsin..


Rana