Yaşamak mı? Düşünmek mi?
Görmesen de sana bakışlarımı,
Bu gözler sana bakarken eriyor, Bir kaşık şekerin bir bardak çaya karşı çaresizliği gibi savunmasız. Karaya vurmuş bir balık gibi çırpınıyor bu yürek, Ve üstelik gel-git’leri bekleyecek kadar zaman da yok. Bana doğru adım attığın anda durabilir bu kalp, Çünkü seni yaşamak, seni düşünmekten bir beden fazla bana. Sen gelmemeye devam et, Çünkü biliyorum ki, Geldiğin anda bitecek bu büyü. Nerede görülmüş gerçek bir aşkın yaşandığı? Ben kalbimde büyüttüm sonsuz kolları olan bu ağacı, Ve inan, Sen olsan dal bile vermezdi… |