EY YOLCU! (5)
Orta Asya’dan geldiğimize,
karşı çıkamaz herhalde hiç kimse? At üstünde akıncı iken İslam Dini’ni kabul eden, “Osman Oğulları” olduktan sonra da, büyük bir İmparatorluk kuran cihanda elbette ki biziz! Peki ama şimdi biz kimiz? Son Padişah Vahdettin satınca ülkeyi düşmana, Hanedanlık ve Halife Ümmeti de gidiverdi elden. Atatürk her ikisini kaldırınca güzelden; Cumhuriyet’i, Laik’liği, Anayasal Demokrasi’yi kurdu ve bu vatanın adını Türkiye koydu. Şimdi bir Yolcu, aklınca zamanı durdurdu ve çalışıyor ha-bire geriye çevirmeye, hemde nereye? Ama birazcıkta bu adam haklı! -hicivin çivisi içinde saklı- 50 yıldır bu zaman, hain bir imam tarafından zaten durdurulmuştu Bunun sonucu; “Cemaat” denen zehirli bir ayvayı yiyen Türkiye’de hapı yutmuştu; “... böylece A, a,a! Prenses uyanıp kalkacağına, prens oluverdi Kurbağa! İşte biz bu Prens kılıklı Kurbağaya burada „ Güle-güle!“ diyeceğiz, sihirli ayna’yı kırıp birdaha da ayvayı yemiyeceğiz. (*) “Pamuk Prenses ve 7 cüce” ile “Kurbağa Prens” masallarını internette okuyabilirsiniz. Giden birine yazılan "EY YOLCU" serisinin; Sayın Necmettin Halil Doğan’a ait olan "DUR YOLCU"(=asıl adıyla BİR YOLCUYA) şiiri ile uzaktan-yakından hiçbir ilişlisi yoktur. Güncel olması nedeniyle yinede okumanızı öneririm. |