Kavak agacinin nağmeli sesi
Gece bıraktığı yerden aynı sesle karşıladı onu..

Güneş doğarken
Bir anda gözlerine filtre çekilir gibi oldu

Mavi savcı olmuş bulutlar hakim
İçeriye çekiyordu güneşi ..

Suçu çok mu ağırdı ..

Evet dedi bulutlar yakıp geçiriyordu sıcağı...

Tacı elinden alınmış gibiydi dünya güzelinin..

Gölgesiz bahçede gözleri yolda kaldı ikindinin

Buz çaydanlığı elledi

Ateşe verdi..


Köz kahvesini fincanla buluşturup

Radyoyu açtı baş köşeye yerleşti..

Yemen’e kadar daldı..

Fincanı ters çevirip
Figüran telvelere göz kırptı

Dünden kıyıya vuran melodinin çekilmişti dalgası..
Bekledi..

Belki vurur yine kıyılarıma dedi..
çok sevdiğim şarkının

Saat beşe doğru bahçeden bisikletini çözerken

Sesini duyar gibi oldu kalbinin


Gün boz renginde iken
Kapattı ateşini yeşil renkli demliğininin

Güneş şehirde rüzgar ile buluşmuş
Yaz yeli adıya melez mevsim doğurmuştu

Yaz melezi senii

Hello..

Ne tatlı hava ve maskeli balo

Beni benden aldı esintisi

Lionel Richie’den de gelsin bir hello

Haydi sizde söyleyin turist kuşlar

Göç etme yoluna prova ederken seferinizi

Seyre dalıp maviyi burnu havada sürdü bisikletini

Kah burkuldu kah Jax Jones girdi devreye neşelendi durdu..

Ring ring
Hello You there
Real talk, you got me going crazy ..

..

Saatler ömürlük koşusuna hızla paten geçerken

Eve dönsem şimdi dedi ..renkli boyalar devirsem porselen tenli tuvalime

Tatlı bir yol çizsem satenden tuzlu suyun içinde

Akvaryum balıkları yüzdürsem mavi denizimde

Yada siyah beyazı buluşturup
melez griden

bulutlar yapsam yükü yağmur dolusu


Ardından güneş açtırıp
Sariya boyasam tuvalimi

..
An gelip Akdeniz kıyıya vurmadan beni..


Rana