AVRUPA (14)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın AYASOFYA’NIN MÜZEDEN CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE DÜNYADAN BÜYÜK TEPKİ GELDİ;
Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesi kararına tepki gösteren Katolik âleminin ruhani lideri Papa Francis, “Ayasofya’nın ibadete açılması çok acı verici” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a mektup yazan Dünya Kiliseler Konseyi, karardan dönülmesi çağrısı yaparken Moskova Patrikhanesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanı Metropolit Hilarion, kararın tüm dünyadaki Ortodokslar için bir darbe olduğunu söyledi.(13.07.2020 Cumhuriyet.com)
Aferin Türk dostlarım,
bir kiliseyi cami yapmışsınız, kutlarım! Adı Aya Sofia olsada, -yani İsa Peygamber’in kutsal kadını- (*) Atatürk’ün emriyle müze olarak kalsada, bir karar-bir imza-bir kanun, acelesi neydi bunun? Ama Aziz Ayasofya; Üzülme sen şimdi cami olduğuna, biz sana yine geleceğiz ve bu sefer seni ücretsiz ziyaret edeceğiz. Hiristiyan Dünyası’nın ilk ve en kutsal kilisesiysen vede “Aya Sophus” yani “Mubarek Bilge” ise adın; şükür ki sen bize yeniden, bizim için yine ibadete açıldın. Türk dostlarım siz ibadetin yönünü bile taşıttınız, böylece pusulayı da şaşırttınız; Kıble Kabe’yi gösterir-Kilise ise doğuyu, yani İsa Peygasmber’in doğduğu vede İncil’e göre yeniden gelecek olduğu? Mihrap’sa müslümanların yardım umduğu yer değil miydi, peki şimdi bu ibadetinize tüm İslam Alemi ne der? Örtecekmişsiniz üstünü perdeyle “İsa Peygamber” olan resmi, gülen perde arkasındanda olsa da yinrde güler, Türk doslarım; Ayasofya Kilisesini Cami yapmışsınız sizi gönülden kutlarım, duyduk ki siz birde namaz kılacakmışsınız orada, Avrupa olarak ne diyelim biz, duvanız kabul ola! (*) İncil’de “Kutsal Sofia” diye bir kadın yoktur. Tarihe yanlış olarak bu kişi; Hiristiyanlığı devlet dini olarak kabul eden Bizans İmparatoru 1.nci kostantinin hanımı Minervina’nın hizmetçilerinden biri olarak bilinir. Kapadokya’dan kaçarak, İsa Peygamber’e olan inancını yaymak için saraya girdiği ve kraliçeyi hiristiyan olmaya ikna ettiği rivayet edilir. Aslı ise; Bizans’ın böyle güçlü bir ayaklanmaya gücü yetmeyeceğini anlaması ve 1.inci Kostantin’in bu gücü tanıyarak tahtını sağlamlaştırmak için kullanmasıdır. |
Acelesi neydi derken?
86 yıl sizce çok az zaman mı?