bir liman kalkar uzaktanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın meçhule...
aralıktı öldüğü zaman bende daha sahipsizdi o evvelden önce bilmiyordum kırılan gözlerindeki özlem dolu donuklarını saymamıştım bilmiyordum mutluluk gibi gelip gitmişti oysaki baba olacaktım onda saygı ile dünyamı öğretir iken bağırmadan kırıklığı yaşatmadan örneklerle bir ANNE olacaktım bildiğim kadar geceleri hep örterdim üstünü üşürdü diye bilirdim yüreğimin tam ortasında ısınsın isterdim bilmeden önce yarını düşünmeden haberi yoktu sevmenin bana verdiği o yaralarını uçsun istedim şahidim yoktu alışırdı ölmesin istedim konar kırk mermerli bir yere yazın donmasın istedim o güzel diki aklım ölmesin diye unutmakla yormadım onu düştüğü gördüğüm an zayıflamıştı ellerim ve ayaklarım tutamazdım çünkü kanatları kırk değildi gözleri başka bir geceye bakıyordu usul usul gider iken sabahlarımda korkmadım ve hiç ağlamadım yaşlarım yoktu çünkü benden daha iyi birine vurulmuştu düzeltemezdim yüreğinin ateşini başka bir kalpde atıyordu hala bana gel diyemezdim ruhum ellerindeydi kanım acısa bile sustum ondan kaçtım sevginin yedi veren kızıllıklarından onun için yaşamayı seçtim onlardan uzak durmak için güldüm hep kendime olmayan beni üzdüm fark edemediğim aşktı gelip beni bulup beni benden eden yalnızlıkta avuç dolusu kıza bilirdim , kolum kadar kızabilirdim ama yapmadım yapamadım idam olan sevgiyi onun gibi vuramadım korkmadım aslında umuttu benim ikizim sokakta kedileri ve kuşları sevdim güldü yüzüm içindeki çocuğu güldürdüm o da benim gibi öksüzdü kırık bir şiir gibi ayrıldım şair gibi hecelerden basit bir serbest oldum o yüzdendir üç satırlık adamlığım her şeyden üç tane.... üç kuruşluk adam yılların karanlığını çizdi sokak lambası altında süzülen nefesi ile kırık sözcükler batımında cebinde babadan kalma suskun saat tıkırtısı elinde anteni kırılmış eski radyo çalan türkü tezeneden bir ayrılık bir yoksulluk birde ölüm gece üç gözleri yoktu tanrı ayaklarına dert vermişti akılsız başın derdini çekiyordu ne bir ah nede son pişmanlık bağırarak sustu çünkü uğurlamak istiyordu içinde hala diri kalamayan emanetleri vardı bir resim kenarı yırtık birde gömlek cebinde şiir gibi anlamsızlıklar bir gariplik düştü karanlığa başı dikliği eğildi yanmayan tütünü düştü devrildi uzun uzun beyaz ışığın kenarına ve şairi hükümsüz bir şiirdi ansızın duran hüzne |
3 kere sevdim
ve üç kere el açıp dua ettim
yazan kalemin var olsun can
mükemmel di ama ağlattı